Examples of using "Layer" in a sentence and their turkish translations:
buzlu nesneler bulunduran aslında bir katman
Sel bir çamur tabakası oluşturdu.
Burada bir reçine tabakası var.
Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.
Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı.
Serebral korteks beynin dış katmanıdır.
Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
Kaldırımın üzerinde bir yaprak tabakası yatıyor.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.
Ozon tabakası olmaksızın,tehlikede olurduk.
- Egzosfer atmosferimizin en dış tabakasıdır.
- Ekzosfer atmosferimizin en dış tabakasıdır.
Bu sabah kalın bir don katmanı vardı.
Ozon tabakasının tahrip edilmesi çevreyi etkiler.
Golf topunun etrafında koruyucu bir türbülans tabakası oluşturur.
Pekâlâ, bu büyütkendoku ve burası da beyaz katman.
Taşınmadan önce paketin etrafına plastik bir tabaka sarıldı.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
Pro V1 gibi çok katmanlı toplara vurmaya başladı.
Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz.
Hava daha da ısındığı için Tom bir kat elbise daha çıkardı.
Pekâlâ, büyütkendokuyu mu seçtiniz? Ve bu da beyaz katman.
Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.
Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.
Egzosfer atmosferin en üst tabakasıdır. 10.000 kilometreye kadar termosferin üstünden uzanır.