Translation of "Danger" in Turkish

Danger, danger!

Tehlike, tehlike!

...brings danger.

...tehlike doğurur.

Danger ahead.

Tehlike önümüzde.

- You're in danger.
- You are in danger.

- Tehlikedesin.
- Tehlikedesiniz.

- We're not in danger.
- We're out of danger.
- We aren't in danger.

Tehlikede değiliz.

- We are free from danger.
- We are out of danger.
- We're out of danger.
- We're free from danger.

Biz tehlikede değiliz.

- Defend her from danger.
- Protect her from danger.

Onu tehlikeden koru.

- We're not in danger.
- We're in no danger.

Biz tehlikede değiliz.

- You're in no danger.
- You're out of danger.

Tehlikede değilsin.

- The danger is over.
- The danger has passed.

Tehlike geçti.

Danger. Keep out!

Tehlike. Uzak durun!

We're in danger.

Tehlikedeyiz.

He's in danger.

O tehlikede.

They're in danger.

Onlar tehlikede.

There's no danger.

Tehlike yok.

Danger! High voltage.

Tehlike! Yüksek voltaj.

There's great danger.

Büyük tehlike var.

He avoided danger.

O, tehlikeden kaçındı.

Danger is dangerous.

Tehlike tehlikelidir.

That's the danger.

Tehlike bu işte.

Tom sensed danger.

Tom tehlike hissetti.

I'm in danger.

Tehlikedeyim.

Danger makes dumb.

Tehlike sessiz yapar.

Danger makes mute.

Tehlike suskun yapar.

She's in danger.

O tehlikede.

I sensed danger.

Tehlike hissettim.

- He's in grave danger.
- He is in grave danger.

O büyük tehlikede.

- We are out of danger.
- We're out of danger.

Biz tehlikede değiliz.

- Your life's in danger.
- Your life is in danger.

- Hayatın tehlikede.
- Hayatınız tehlikede.

- You are out of danger.
- You're out of danger.

- Tehlikede değilsin.
- Tehlikede değilsiniz.

- Tom's life is in danger.
- Tom's life's in danger.

Tom'un hayatı tehlikede.

- Tom wasn't in any danger.
- Tom wasn't in danger.

Tom tehlikede değildi.

I am not in danger, I am the danger.

Ben tehlikede değilim. Tehlike benim.

- His life is in danger.
- Her life is in danger.
- Your life is in danger.

Hayatı tehlikede.

- Tom might be in danger.
- Tom may be in danger.
- Tom could be in danger.

Tom tehlikede olabilir.

- Female driver, constant danger.
- Female drivers are a constant danger.

Kadın sürücüler sürekli bir tehlikedir.

- Tom's not in any danger.
- Tom isn't in any danger.

Tom herhangi bir tehlikede değil.

- His life was in danger.
- Her life was in danger.

Hayatı tehlikedeydi.

- Your life is in danger.
- Your lives are in danger.

Hayatınız tehlikede.

- She is now in danger.
- She is currently in danger.

O şu anda tehlikede.

Danger avoided this time.

Bu seferlik tehlikeden kaçındı.

Past the danger zone.

Tehlikeli bölge geride kaldı.

Is there any danger?

Herhangi bir tehlike var mı?

Fear often exaggerates danger.

Korku sık sık tehlikeyi abartır.

You're in grave danger.

Büyük tehlikedesin.

She's in grave danger.

O ciddi bir tehlike içinde.

The danger is over.

Tehlike bitti.

The danger is minimal.

Tehlike son derece düşük.

You're in great danger.

Sen büyük bir tehlike içindesin.

We're really in danger.

Gerçekten tehlikedeyiz.

There's no danger now.

Artık hiçbir tehlike yok.

I'm in constant danger.

Sürekli tehlikedeyim.

You're in no danger.

- Tehlikede değilsin.
- Tehlikede değilsiniz.

You'll be in danger.

- Tehlikede olacaksın.
- Tehlikede olacaksınız.

We're not in danger.

Tehlikede değiliz.

Are we in danger?

Biz tehlikede miyiz?

Some people like danger.

Bazı insanlar tehlike severler.

Danger past, God forgotten.

Tehlike geçti, Allah unutuldu.

Tom escaped the danger.

Tom tehlikeden kaçtı.

You're in danger here.

Burada tehlikedesiniz.

You're in terrible danger.

Büyük bir tehlike altındasın.

Tom is in danger.

Tom tehlikede.

You're in serious danger.

Ciddi bir tehlike içindesin.

You're in danger, Tom.

Tehlikedesin, Tom.

Tom isn't in danger.

Tom tehlikede değil.

You were in danger.

Sen tehlikedeydin.

Are you in danger?

Tehlikede misin?

Is Tom in danger?

Tom tehlikede mi?

The danger was imminent.

Tehlike çok yakın.

He acknowledges the danger.

O tehlikeyi onaylıyor.

Tom immediately sensed danger.

Tom tehlikeyi hemen hissetti.

You're in danger, too.

Sen de tehlikedesin.

We're all in danger.

Hepimiz tehlikedeyiz.

I'm in danger, too.

Ben de tehlikedeyim.

We're still in danger.

- Biz hâlâ tehlikedeyiz.
- Hâlâ tehlikedeyiz.

Female driver, constant danger.

Kadın sürücüler sürekli bir tehlikedir.

Islamophobia is a danger.

İslamofobi bir tehlikedir.

The danger is real.

Tehlike gerçek.

Tom wasn't in danger.

Tom tehlikede değildi.

- That will put you in danger.
- That'll put you in danger.

Bu seni tehlikeye sokacaktır.

- I'm afraid that you're in danger.
- I'm afraid you're in danger.

Maalesef tehlikedesin.

- We're all in terrible danger.
- We are all in terrible danger.

Hepimiz berbat bir tehlikedeyiz.

- You are out of danger now.
- You're out of danger now.

- Artık tehlikede değilsin.
- Artık tehlikeden çıktın.

- I warned him of the danger.
- I warned him about the danger.

Ben tehlike hakkında onu uyardım.

- Tom wasn't aware of the danger.
- Tom was unaware of the danger.

Tom tehlikeden habersizdi.