Examples of using "Outward" in a sentence and their turkish translations:
Sami'nin cesedinde hiçbir görünür dış travma işareti yoktu.
Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.