Translation of "Original" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Original" in a sentence and their turkish translations:

You're original.

Sen orijinalsin.

That's not original.

- O, orijinal değil.
- O, özgün değil.

These are original.

Bunlar orijinal.

Where's the original?

Orijinal nerede?

You're very original.

Çok özgünsün.

You create original content,

Orijinal içerik üretiyorsunuz,

That's an original idea.

Bu orijinal bir düşünce.

- He adhered to the original plan.
- He stuck to the original plan.

O, orijinal plana bağlı kaldı.

- I find that sentence relatively original.
- I find this sentence relatively original.

Bu cümleyi nispeten orijinal buluyorum.

Her ideas are quite original.

Onun fikirleri oldukça orijinaldir.

His designs are highly original.

Tasarımları oldukça orijinaldir.

You are an original masterpiece.

Çok müstesna bir şahsiyetsin.

Is this an original piece?

Bu orijinal bir parça mı?

Be original for a change.

Değişiklik olsun diye özgün ol.

It's better than the original.

Bu, orijinalinden daha iyi.

Is that an original painting?

O, orijinal bir tablo mu?

Tom's design is very original.

- Tom'un tasarımı çok özgündür.
- Tom'un dizaynı çok orijinaldir.

Tom's design was highly original.

- Tom'un tasarımı son derece orijinaldi.
- Tom'un tasarımı hayli orijinaldi.
- Tom'un dizaynı son derece orijinaldi.

Our original plan will work.

- Orijinal planımız işe yarayacak.
- Orijinal planımız işleyecek.

Tom has many original ideas.

Tom'un birçok orijinal fikri var.

The copy agrees with the original.

Kopya orijinaline uyuyor.

That copy differs from the original.

O kopya, orijinalinden farklı.

Let's stick to the original plan.

Orijinal plana sadık kalalım.

Compare the copy with the original.

Kopyayı orijinaliyle karşılaştır.

What's become of the original plan?

Orijinal plana ne oldu?

The original was stolen last year.

Orijinal geçen yıl çalındı.

I'm sticking to my original plan.

Orijinal planıma bağlı kalıyorum.

Is it better than the original?

Bu orijinalinden daha mı iyi?

Check this translation with the original.

Bu çeviriyi orijinali ile kontrol edin.

Compare this copy with the original.

Bu kopyayı orijinalle karşılaştır.

Who were the original people here?

Buranın ilk insanları kimlerdi?

Compare the translation with the original.

Çeviriyi orijinali ile karşılaştırın.

The Normans abandoned their original language.

- Normanlar orijinal dillerini terk ettiler.
- Normanlar asıl dillerini bıraktılar.

I find that sentence relatively original.

O cümleyi nispeten orijinal buluyorum.

The dome still retains its original shape

kubbe hala daha orijinal şeklini koruyor

The translation was true to the original.

Çeviri orijinali ile uyumlu idi.

The translation is true to the original.

Çeviri orijinaline göre doğru.

The drama differs from the original story.

Oyun orijinal hikayeden farklılık gösterir.

He persisted in accomplishing his original plan.

O, orijinal planını tamamlamakta ısrar etti.

His essay was full of original ideas.

Denemesi orijinal fikirlerle doluydu.

But your wish is the most original!

Ama dileğin en orijinalidir!

His translation is close to the original.

Çevirisi orijinale çok yakın.

He compared the imitation with the original.

O, taklitini orijinali ile karşılaştırdı.

Bill has a lot of original ideas.

Bill'in çok sayıda orijinal fikirleri var.

Let's compare the translation with the original.

Çeviriyi orijinali ile karşılaştıralım.

He has a lot of original ideas.

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

Tom has a lot of original ideas.

Tom'un bir sürü orijinal fikirleri var.

His translation is faithful to the original.

Onun çevirisi orijinaline sadıktır.

This book is abridged from the original.

Bu kitap orijinalinden kısaltılmıştır.

The original qipao was wide and loose.

Orijinal qipao geniş ve boldu.

I deleted all of the original footage.

- Tüm orijinal görüntüleri sildim.
- Orijinal görüntülerin hepsini sildim.

- This sentence is not a translation. It's the original.
- This sentence isn't a translation. It's the original.

Bu cümle, çeviri değil. Orijinal.

Set your translation against the original once again.

Çevirinizi bir kere daha orijinaliyle karşılaştırınız.

What do you think of the original plan?

Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?

That movie isn't as interesting as the original.

O film orijinali kadar ilginç değil.

I like the original better than the remix.

Aslını remiksten daha çok seviyorum.

I prefer to watch films in the original.

Ben filmleri orijinal olarak izlemeyi tercih ederim.

Let me compare the translation with the original.

Çeviriyi orijinali ile karşılaştırayım.

Maybe Tom wasn't sticking with the original plan.

Belki de Tom orijinal planın üzerinde sebatla çalışmıyordu.

I insisted that we change our original plan.

Orijinal planımızı değiştirmemiz konusunda ısrar ettim.

Her hair grew back to it's original length.

Onun saçları orijinal uzunluğu kadar tekrar büyüdü.

Tom made a loose translation from the original.

Tom, orijinalinden alelacele bir çeviri yaptı.

This is an exact copy of the original.

Bu, orijinalin tam bir kopyası.

The original was written as a school textbook.

Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.

The original and the copy are easily distinguished.

Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.

The translation is extremely faithful to the original.

Çeviri orijinale son derece sadıktır.

Tom has never ever had an original idea.

Tom'un asla orijinal bir fikri olmadı.

You pay sports leagues to give you original content,

spor liglerine size orijinal içerik sağlaması için para veriyorsunuz,

The movie is not so interesting as the original.

Bu film orijinali kadar ilgi çekici değil.

It's difficult to tell an original from a fake.

Bir orijinali sahteden ayırt etmek zordur.

I think we should stick to the original plan.

Sanırım orijinal plana sadık kalmalıyız.

Nobody knows the original language of their holy writings.

Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.

This painting is a good copy of the original.

Bu tablo orijinalin iyi bir kopyası.

Have you heard the original version of this song?

- Bu şarkının orijinal versiyonunu duydun mu?
- Bu şarkının aslını dinledin mi?

I need to know what the original language is.

Orijinal dilin ne olduğunu bilmem gerekiyor.

I always watch my films in the original version.

- Filmlerimi her zaman orijinal halinde izlerim.
- Filmlerimi her zaman orijinal haliyle izliyorum.

Tom makes his own original Christmas cards every year.

Tom her yıl kendi orijinal Noel kartlarını hazırlar.

Announced that original landing images of Moon landing were deleted

Ay'a iniş görüntülerinin orjinallerinin silindiğini açıkladı

This land was expropriated from its original owner decades ago.

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.

Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.

Here, look at this poem and the original side by side.

Burada, bu şiire ve orijinaline yan yana bakın.

The postal phone was known as a telegram, but the original

Posta telefon telgraf olarak biliniyordu fakat orijinali

Kancha Sherpa is the last living survivor of that original expedition.

Kancha Sherpa, bugün o ilk tırmanış ekibinden hayatta olan tek kişi.

They have decided to stick to the original plan after all.

Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.

Tom doesn't know the difference between an original and a forgery.

Tom orijinal ile sahte arasındaki farkı bilmiyor.

I should have confirmed it by searching for the original one.

Orijinalini araştırıp doğrulamalıydım.

original meaning of marriage, which is stability, and on the other hand,

tarafından değerlendirilmektedir. Evlilikten, evliliğin asıl anlamı olan

This road should have already been completed according to the original plan.

Bu yol orijinal plana göre tamamlanmalı.

I remember playing the original Pac-Man game when I was a kid.

Çocukluğumda orijinal Pac-Man oynadığımı hatırlıyorum.

This gives the subconscious mind a chance to mull over the original problem.

Bu bilinçaltına asıl soruna odaklanması için fırsat sağlıyor.

You have not experienced Shakespeare until you have read him in the original.

Onu orijinalinden okumadan Shakespeare'i yaşamamışsındır.

On appeal, Tom claimed that his original guilty plea was coerced and involuntary.

Temyizde Tom, asli suçu kabul etmeye zorlandığını ve bunun gayriihtiyari olduğunu iddia etti.

The first thing I did was to hire four of the original 55 people.

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

Like Gus Grissom, mission commander Wally Schirra had been part of the original Mercury

Gus Grissom gibi, görev komutanı Wally Schirra da orijinal Mercury