Examples of using "Noises" in a sentence and their turkish translations:
Sesler duydular.
Bu sesler de ne?
Garip sesler duydum.
Tom garip sesler duydu.
Gürültü çalışmamı engelledi.
O, yüksek seslerden korkuyor.
Hiç gürültü yapmayın.
Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"
Radyo sesler tarafından rahatsız edilmektedir.
Şehir gürültüsünün ortasındalar.
Çorbanızı içerken ses çıkartmayınız.
Bütün bu gürültülere nasıl katlanabilirsiniz?
Gürültüler sinirimi bozuyor.
Şehir seslerine alışkın değilim.
Otomat garip sesler çıkarıyor.
Dün gece bazı garip sesler duydum.
Tom mutfaktan sesler duyduğunu söyledi.
Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.
Sınıfta gürültü yapmamalısınız.
Ben yatak odasından gelen garip sesler duydum.
Kakofoni ızgara seslerin bir karışımıdır.
Orkestra akort etme sırasında kulak tırmalayan sesler yapar.
Tenis maçı yüksek sesler tarafından kesildi.
- Tüm bu gürültüye katlanmak zorundasın.
- Bütün bu seslere tahammül etmek durumundasın.
Tom yan odadan gelen tuhaf sesler duydu.
- Ah, bu beni şaşırttı! Böyle yüksek sesler yapmamaya çalış.
- Ah, bu beni şaşırttı! Bu kadar gürültü yapmamaya çalış.
Dan otelde bütün gece boyunca cinsel sesler duyuyor.
Ben o gece yalnızdım, sizi kandırmak için sesler çıkarıyordum, hepsi bu kadar!
Şehrin gürültüsünden uzak bir yere çekip gitmeyi çok istiyorum.
Gürültülere yakında alışacaksın.
Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.