Translation of "Swimming" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Swimming" in a sentence and their turkish translations:

- Tom is swimming.
- Tom's swimming.

Tom yüzüyor.

- Is he swimming?
- Is she swimming?

Yüzüyor mu?

No swimming.

Yüzmek yasaktır.

He's swimming.

O yüzüyor.

- I don't like swimming.
- I dislike swimming.

Yüzmeyi sevmiyorum.

- I love swimming.
- I really like swimming.
- I like swimming a lot.

Gerçekten yüzmeyi seviyorum.

- Tom likes swimming, too.
- Tom also likes swimming.

- Tom da yüzmeyi sever.
- Tom da yüzmeyi seviyor.

- Tom used to enjoy swimming.
- Tom liked swimming.

Tom yüzmenin tadını çıkardı.

- Why isn't anyone swimming?
- Why isn't anybody swimming?

Neden kimse yüzemiyor?

Tom likes swimming.

Tom yüzmeyi sever.

He's swimming now.

O şimdi yüzüyor.

I like swimming.

Yüzmeyi severim.

She was swimming.

O yüzüyordu.

They were swimming.

Onlar yüzüyorlardı.

Swimming is easy.

Yüzme kolaydır.

Let's go swimming.

Hadi yüzmeye gidelim.

Is Tom swimming?

Tom yüzüyor mu?

Tom was swimming.

Tom yüzüyordu.

I enjoy swimming.

Ben yüzmekten zevk alırım.

I love swimming.

Yüzmeyi seviyorum.

Swimming is healthy.

Yüzmek sağlıklıdır.

We enjoyed swimming.

- Yüzmenin tadını çıkardık.
- Yüzmekten hoşlandık.

Swimming is fun.

Yüzmek eğlencelidir.

I'll go swimming.

Ben yüzmeye gideceğim.

Layla kept swimming.

Leyla yüzmeye devam etti.

Tom kept swimming.

Tom yüzmeye devam etti.

Tom hates swimming.

Tom yüzmekten nefret eder.

I dislike swimming.

Yüzmeyi sevmiyorum.

Tom liked swimming.

Tom yüzmeyi severdi.

I was swimming.

yüzüyordum

He likes swimming.

Yüzmeyi sever.

- I'd rather go swimming.
- I would rather go swimming.

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

- I am interested in swimming.
- I'm interested in swimming.

Yüzme ile ilgileniyorum.

- Tom also likes swimming.
- Tom likes swimming as well.

Tom, yüzmeyi de seviyor.

- I am poor at swimming.
- I'm bad at swimming.

Yüzmede kötüyüm.

- Swimming strengthens the legs.
- Swimming makes the legs stronger.

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

- Swimming is good for your health.
- Swimming is healthy.

Yüzmek sağlıklıdır.

- Mom, can I go swimming?
- Mommy, may I go swimming?

Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

- Swimming makes your legs stronger.
- Swimming makes the legs stronger.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

I find swimming fun.

Yüzmeyi eğlenceli bulurum.

How about going swimming?

Yüzmeye ne dersin?

He took Bill swimming.

O, Bill'i yüzmeye götürdü.

Swimming is my hobby.

Yüzme benim hobim.

He especially likes swimming.

O özellikle yüzmeyi seviyor.

Swimming develops our muscles.

Yüzme kaslarımızı geliştirir.

They're interested in swimming.

Onlar yüzme ile ilgililer.

Tom is swimming now.

Tom şimdi yüzüyor.

Don't you like swimming?

Yüzmeyi sevmiyor musun?

Swimming is good exercise.

Yüzme iyi egzersizdir.

Swimming is prohibited here.

Burada yüzmek yasak.

Tom, too, likes swimming.

- Tom da yüzmeyi sever.
- Tom da yüzmeyi seviyor.

Is Tom still swimming?

Tom hâlâ yüzüyor mu?

Swimming isn't allowed here.

Burada yüzmeye izin verilmiyor.

Tom is swimming laps.

Tom turları yüzüyor.

Is the dog swimming?

Köpek yüzüyor mu?

Where's the swimming pool?

Yüzme havuzu nerede?

Swimming strengthens the legs.

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

I don't enjoy swimming.

Yüzmekten zevk almam.

Do you like swimming?

Yüzmeyi sever misin?

Maybe Tom likes swimming.

Belki de Tom yüzmeyi seviyor.

No swimming allowed here!

Burada yüzmeye izin verilmez!

Have you tried swimming?

Yüzmeyi denedin mi?

He's good at swimming.

O yüzmede iyidir.

I'm tired of swimming.

Yüzmekten yoruldum.

Where are they swimming?

Onlar nerede yüzüyor?

My head is swimming.

Başım dönüyor.

Tom took Mary swimming.

Tom Mary'yi yüzmeye götürdü.

Tom really likes swimming.

Tom gerçekten yüzmeyi seviyor.

We should go swimming.

Yüzmeye gitmemiz gerek.

I really enjoy swimming.

Gerçekten yüzmekten hoşlanıyorum.

I also like swimming.

Ben de yüzmeyi seviyorum.

Let's go swimming tomorrow.

Yarın yüzmeye gidelim.

Let's go swimming together.

Birlikte yüzmeye gidelim.

Layla just kept swimming.

Leyla sadece yüzmeye devam etti.

Tom just kept swimming.

Tom sadece yüzmeye devam etti.

Tom is still swimming.

Tom hâlâ yüzüyor.

Even Tom is swimming.

Tom bile yüzüyor.

I'll go swimming tomorrow.

Yarın yüzmeye gideceğim.

Tom is always swimming.

Tom daima yüzüyor.

Tom is swimming, too.

Tom da yüzüyor.

I'm good at swimming.

Yüzme konusunda iyiyim.

I saw Tom swimming.

Tom'un yüzdüğünü gördüm.

I went swimming yesterday.

Dün yüzmeye gittim.

I like synchronized swimming.

- Senkronize yüzmeyi seviyorum.
- Su balesini seviyorum.

We enjoyed the swimming.

Yüzmekten keyif aldık.

- I thought you enjoyed swimming.
- I thought that you enjoyed swimming.

Yüzmekten zevk aldığını sanıyordum.

- I thought you loved swimming.
- I thought that you loved swimming.

Ben yüzmeyi sevdiğini sanıyordum.

- I thought Tom was swimming.
- I thought that Tom was swimming.

Tom'un yüzdüğünü düşündüm.

- I like swimming and playing football.
- I like swimming and playing soccer.

Yüzmeyi ve futbol oynamayı severim.

- Tom isn't very good at swimming.
- Tom is pretty good at swimming.

Tom yüzmede çok iyi değil.

- Both Tom and Mary like swimming.
- Tom and Mary both like swimming.

Hem Tom hem de Mary yüzmeyi severler.

- Swimming is not allowed in this river.
- Swimming is not permitted in this river.
- Swimming isn't permitted in this river.

Bu nehirde yüzmeye izin verilmez.

- Swimming is not allowed in this river.
- Swimming is not permitted in this river.
- Swimming isn't allowed in this river.

Bu nehirde yüzmeye izin verilmez.