Translation of "Mug" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Mug" in a sentence and their turkish translations:

Here's your mug.

İşte kupan.

Who broke the mug?

Kulplu bardağı kim kırdı?

Hand me my mug.

Bana bardağımı ver.

Where's my coffee mug?

Kahve kupam nerede?

Is everybody's mug filled?

Herkesin kupası dolu mu?

You have my mug.

Sen benim kupamı aldın.

Bring your own mug.

Kendi kupanızı getirin.

Is that my mug?

O benim kupam mı?

Tom broke Mary's mug.

Tom Mary'nin kupasını kırdı.

My coffee mug disappeared.

- Kahve kupam kayboldu.
- Kahve bardağım kayboldu.

- Has anybody seen my beer mug?
- Has anyone seen my beer mug?

Biri benim bira bardağımı gördü mü?

Tom refilled his coffee mug.

Tom kahve kupasını yeniden doldurdu.

This mug is made of iron.

Bu kupa demirden yapılmıştır.

I stole Tom's favorite coffee mug.

Tom'un sevdiği kahve kupasını çaldım.

Tom stared at his coffee mug.

Tom kahve kupasına baktı.

This beer mug holds one pint.

Bu bira kupası bir pint alıyor.

Tom's coffee mug is next to Mary's.

Tom'un kahve kupası Mary'ninkinin yanında.

Tom offered Mary a mug of coffee.

Tom Mary'ye bir kupa kahve sundu.

I'd like to get another coffee mug.

Bir bardak daha kahve almak istiyorum.

Tom handed Mary a mug of coffee.

Tom Mary'ye bir kupa kahve uzattı.

Tom accidentally broke his favorite coffee mug.

Tom en sevdiği kahve kupasını kazara kırdı.

That's the worst mug shot I've ever seen.

O şimdiye kadar gördüğüm en kötü vesikalık fotoğraf.

Tom took a sip from his coffee mug.

Tom kahve fincanından bir yudum aldı.

Tom put his mug of beer on the counter.

Tom bira kupasını tezgahın üzerine koydu.

Tom filled his stainless steel coffee mug with coffee.

Tom paslanmaz çelik kahve kupasını kahveyle doldurdu.

Tom held out his mug and Mary refilled it.

Tom kupasını uzattı ve Mary onu yeniden doldurdu.

Tom put his coffee mug on the picnic table.

Tom kahve kupasını piknik masasına koydu.

I gave Tom a coffee mug with our company logo.

Tom'a şirketimizin logosu olan bir kahve kupası verdim.

Tom drank out of his coffee mug and read the newspaper.

Tom kahve kupasından içti ve gazete okudu.

Tom rinsed out his mug and then refilled it with coffee.

Tom kupasını çalkaladı ve sonra onu kahveyle yeniden doldurdu.

Tom poured the tomato soup in his mug and drank it.

Tom domates çorbasını kupasına doldurdu ve onu içti.

Tom grabbed his mug and walked into the kitchen to get a refill.

Tom kupasını aldı ve yeniden doldurmak için mutfağa gitti.