Examples of using "Moved " in a sentence and their turkish translations:
Tom taşındı.
Tom taşındı.
Taşındım.
Hiç hareket yok.
Onlar buraya geçenlerde taşındılar.
Tom taşındı.
Ben taşındım.
Hiçbir şey kımıldamadı.
Tom daha yakına taşındı.
O uzaklaştırılıyor.
Kimse hareket etmedi.
Tom dikkatli bir şekilde taşındı.
Tom hızlı şekilde hareket etti.
Onlar taşınmış görünüyorlar.
Dışarı çıktım.
Henüz taşındım.
Yeni taşındım.
- Gözlerim doldu.
- Çok duygulandım.
- Leyla içeri girdi.
- Leyla eve taşındı.
Leyla uzaklaştı.
Tom uzaklaştı.
- Sami içeri girdi.
- Sami eve taşındı.
Sami evden taşındı.
Sami yavaş ilerledi.
Sami yavaşça hareket etti.
Tom taşındı.
Hiçbir gelişme yok.
Tom Boston'a taşındı.
Tom, Avustralya'ya taşındı.
Sonra güneye taşındı.
O yavaşça ilerledi.
O benim elbiselerimi taşıdı.
Ben geçen ay taşındım.
Buraya dün taşındım.
Tokyo'ya taşındı.
O, yavaşça ilerledi.
Az önce taşındık.
Bunu hareket ettirelim.
- Ben keçileri kaçırdım.
- Ben çatlağım.
Onların hepsi uzaklaştı.
Ben az önce buraya taşındım.
Ben az önce eve taşındım.
- O, Almanya'ya taşındı.
- Almanya'ya taşındı.
- O, Almanya'ya taşındı.
- Almanya'ya taşındı.
Taşındığını duydum.
Biz birlikte taşındık.
O, Avrupa'ya taşındı.
O Amerika'ya taşındı.
O, Kanada'ya taşındı.
O bir sandalye taşıdı.
Yavaş yavaş ilerliyorlardı.
- Biz geçen yıl taşındık.
- Biz geçen sene taşındık.
Asya piyasaları yükseldi.
Hiçbir şey taşınmamalı.
O İngiltere'ye taşındı.
Oldukça çabuk hareket ettik.
Tom az önce taşındı.
Tom Mary'ye doğru hareket etti.
Çok hareket ettim.
Tom eve geri taşındı.
Tom Almanya'ya taşındı.
Mobilyayı kim taşıdı?
Ayak sesleri daha da yaklaştı.
Tom uzaklaştı.
O mobilyayı taşıdı.
Hepimiz yola devam ettik.
Eve geri taşındım.
Boston'a taşındım.
Fadıl, Kahire'ye taşındı.
Leyla, Sami'ye doğru hareket etti.
Sami kısa süre içinde taşındı.
Sami yola devam etti.
Sami nihayet ilerledi.
Sami, Mısır'a taşındı.
- Tom imleci hareket ettirdi.
- Tom fareyi hareket ettirdi.
- Tom fareyi oynattı.
Kabiliye'ye taşındım.
Tom Mary'ye yakın taşındı.
Tom Boston'a geri taşındı.
Ailesi ile birlikte geri taşındı.
Boston'a taşındığını duydum.
Biz gözyaşlarına boğulduk.
O gittikçe daha yakına taşındı.
Smith ailesi Ohio'ya taşındı.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Masayı bir kenara taşıdı.
Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
Tom San Diego'ya taşındı.
Tom dün gece dışarı çıktı.
O ona yakın taşındı.
Tom kalabalığın içinden geçti.