Examples of using "Microphone" in a sentence and their turkish translations:
Mikrofonum nerede?
Mikrofonu kapattım.
ve buraya da bir mikrofon yerleştirdik.
Mikrofon açık.
Mikrofon bozuk.
Mikrofona doğru konuşun.
Bana bir mikrofon getir.
- Tom mikrofonunun sesini kapattı.
- Tom mikrofonunu sessize aldı.
Tom mikrofona konuştu.
Tom mikrofonu açtı.
Tom mikrofona uzandı.
Sami mikrofonu kapattı.
Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:
Tom mikrofona yaklaştı.
Tom mikrofona yavaşça konuştu.
bak mikrofonu açayım mı?
Tom mikrofonu Mary'den alıp götürdü.
Tom elini mikrofonun üzerine koydu.
Tom mikrofonun önünde durdu.
Bu düğme bir kamera ve mikrofon içerir.
Bana mikrofonu ver.
Az önce mikrofonum çalışmadı, sebebini bilmiyorum.
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
Tom mikrofona en yakın oturan kişiydi.
Bazı nedenlerden dolayı mikrofon şu ana kadar çalışmıyordu.
Mikrofonun ek ücrete tabi olduğunu unutmak kolay.
onay verirlerse kamerısını ve mikrofonunu öğretmen açabiliyor
genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor
Bir hidrofon sualtında kullanılmak üzere tasarlanmış bir mikrofondur.
- Mikrofonu ağzınıza çok yaklaştırmayın.
- Mikrofonu ağzınızdan biraz daha uzaklaştırın.
Mikrofonunuz açık.
Bir ekran, mikrofonum, kravatım olabilir.
Tom mikrofonu kaptı ve bağırdı "toplantı salonu yanıyor!"
siz izin vermedikçe de kimse sizin mikrofonunuzu ve kameranızı açamıyor
onun mikrofonunu açıyor ve sesini alıyor diğer insanlarda duyuyor
Tom Mary'ye bir şey söylemek için döndüğünde mikrofonu kapatmayı unuttu.