Translation of "Spoke" in Turkish

- Tom spoke.
- Tom spoke up.

Tom düşüncesini dile getirdi.

- Tom spoke quietly.
- Tom spoke softly.

Tom usulce konuştu.

- Everybody spoke French.
- Everyone spoke French.

Herkes Fransızca konuştu.

He spoke.

O konuştu.

- I spoke in French.
- I spoke French.

Fransızca konuştum.

They spoke briefly.

Kısaca konuştular.

We spoke briefly.

Kısaca konuştuk.

She spoke impolitely.

O terbiyesizce konuştu.

She spoke wisely.

Akıllıca konuştu.

She spoke French.

Fransızca konuştu.

Tom spoke calmly.

Tom sakince konuştu.

Tom spoke again.

Tom yine konuştu.

He spoke truth.

Doğru konuştu.

She spoke rapidly.

O, hızlı şekilde konuştu.

Thus spoke Zarathustra.

Böyle buyurdu Zerdüşt.

Tom spoke French.

Tom Fransızca konuştu.

Tom spoke quickly.

Tom çabuk konuştu.

Tom spoke prematurely.

Tom vakitsiz konuştu.

Tom spoke eloquently.

Tom ikna edici bir biçimde konuştu.

Tom rarely spoke.

Tom nadiren konuştu.

Tom finally spoke.

Tom sonunda konuştu.

Tom spoke first.

Önce Tom konuştu.

Tom spoke gently.

- Tom nazikçe konuştu.
- Tom kibarca konuştu.

Tom spoke quietly.

Tom sessizce konuştu.

Tom spoke urgently.

Tom acilen konuştu.

We barely spoke.

Zar zor konuştuk.

They barely spoke.

Neredeyse hiç konuşmadılar.

They spoke French.

Onlar Fransızca konuştular.

They spoke quietly.

Onlar sessizce konuştular.

They spoke softly.

Alçak sesle konuştular.

No one spoke.

Kimse konuşmadı.

Finally, someone spoke.

Son olarak, birisi konuştu.

Tom spoke slowly.

Tom yavaş konuştu.

Tom spoke impolitely.

Tom terbiyesizce konuşur.

She spoke loudly.

O, yüksek sesle konuştu.

I never spoke.

Hiç konuşmadım.

We spoke yesterday.

Biz dün konuştuk.

He spoke concisely.

Az ve öz konuştu.

Tom spoke wisely.

Tom akıllıca konuştu.

Tom barely spoke.

Tom neredeyse hiç konuşmadı.

I spoke up.

Ben açıkça konuştum.

I spoke first.

İlk ben konuştum.

I spoke prematurely.

Zamanından önce konuştum.

Who spoke French?

Kim Fransızca konuştu?

Sami spoke Arabic.

Sami, Arapça konuştu.

Sami finally spoke.

- Sami sonunda konuştu.
- Sami nihayet konuştu.

I spoke French.

Fransızca konuştum.

He barely spoke.

- O, zar zor konuşabildi.
- O, güçbela konuşabildi.

- He spoke highly of you.
- She spoke highly of you.

- O senden övgüyle bahsetti.
- O seni methetti.
- O seni övdü.

- I spoke French to Tom.
- I spoke French with Tom.

Tom'la Fransızca konuştum.

- I spoke to him yesterday.
- I spoke to her yesterday.

Ben dün onunla konuştum.

- Tom spoke to Mary quietly.
- Tom spoke quietly with Mary.

Tom sessizce Mary ile konuştu.

- I spoke French with Tom.
- I spoke with Tom in French.
- I spoke to Tom in French.

Tom'la Fransızca konuştum.

Mary spoke Japanese slowly.

- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.

The announcer spoke English.

Spiker İngilizce konuştu.

I spoke after him.

Ben ondan sonra konuştum.

He spoke very loudly.

Çok yüksek sesle konuştu.

She spoke Japanese well.

O, Japoncayı iyi konuştu.

That man spoke little.

O adam biraz konuştu.

Tom spoke to Mary.

- Tom, Mary ile konuştu.
- Tom, Mary'yle konuştu.

She spoke relatively quickly.

O nispeten hızlı bir şekilde konuştu.

Tom spoke without thinking.

Tom düşünmeden konuştu.

Tom spoke very quietly.

Tom çok sessizce konuştu.

Tom spoke in French.

Tom Fransızca konuştu.

Nobody spoke with me.

Kimse benimle konuşmadı.

He spoke about peace.

Barış hakkında konuştu.

He only spoke German.

O sadece Almanca konuştu.

She spoke only German.

O yalnızca Almanca konuştu.

I spoke in class.

Ben sınıfta konuştum.

- Who spoke?
- Who talked?

Kim konuştu?

Tom rarely ever spoke.

Tom şimdiye kadar nadiren konuştu.

Tom spoke the truth.

Tom doğruyu söyledi.

Tom spoke up first.

İlk olarak Tom konuştu.

No one else spoke.

Başka kimse konuşmadı.

I spoke with them.

Onlarla konuştum.

The Romans spoke Latin.

Romalılar, Latince konuştular.

- Tom spoke.
- Tom talked.

Tom konuştu.

He spoke very well.

O çok iyi konuşuyordu.

I spoke with Tom.

Tom'la konuştum.

I spoke to her.

Onunla konuştum.

I spoke to him.

Onunla konuştum.

Tom spoke very well.

Tom çok iyi konuştu.

Tom only spoke French.

Tom sadece Fransızca konuştu.

Tom spoke French well.

Tom Fransızcayı iyi konuştu.

Tom spoke only French.

Tom sadece Fransızca konuştu.

Tom spoke very loudly.

Tom çok yüksek sesle konuştu.

They spoke to me.

Onlar benimle konuştu.

We spoke last night.

Biz dün gece konuştuk.

He spoke perfect English.

O mükemmel İngilizce konuştu

None of them spoke.

Onlardan hiçbiri konuşmadı.