Translation of "Mentally" in Turkish

And mentally ill.

ve akli sorunlarıyla.

He's mentally unbalanced.

O zihinsel dengesiz.

He is mentally handicapped.

O, zihinsel engelli.

Tom is mentally disturbed.

Tom zihinsel yönden rahatsızdır.

Are you mentally ill?

Akıl hastası mısınız?

Tom is mentally handicapped.

Tom zihinsel özürlü.

Tom is mentally unstable.

Tom'un akli dengesi bozuktur.

Tom is mentally retarded.

Tom zihinsel özürlü.

Tom is mentally unbalanced.

Tom aklen dengesiz.

Regine is mentally ill.

Regina akıl hastası.

Mary mentally kicked herself.

Mary zihinsel olarak kendini tekmeledi.

Sami was mentally impaired.

Sami zihinsel engelliydi.

Tom isn't mentally ill.

Tom akıl hastası değil.

You must be mentally exhausted.

Zihinsel olarak yorgun olmalısın.

The queen is mentally incapacitated.

Kraliçe zihinsel olarak yetersizdir.

This woman is mentally challenged.

Bu kadının zihinsel sorunları var.

- Tom thinks Mary is mentally ill.
- Tom thinks that Mary is mentally ill.

Tom Mary'nin zihinsel olarak hasta olduğunu düşünüyor.

Tom works with mentally handicapped adults.

Tom zihinsel engelli yetişkinlerle çalışır.

I'm not mentally prepared for that.

Bunun için zihinsel olarak hazır değilim.

- I think Tom may be mentally ill.
- I think that Tom may be mentally ill.

Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.

I don't believe that you're mentally unbalanced.

Senin ruhsal açıdan bir dengesiz olduğuna inanmıyorum.

Women are often mentally stronger than men.

Kadınlar sık sık zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.

Tom was there physically, but not mentally.

Tom zihinsel olarak değil fiziksel olarak oradaydı.

He was there physically, but not mentally.

Kendisi burada, aklı başka yerdeydi.

She's mentally unstable and probably a killer.

O aklen dengesiz ve muhtemelen bir katil.

Tom is physically and mentally still very active.

Tom fiziken ve zihnen hâlâ çok dinç.

- Tom was a mental patient.
- Tom was mentally ill.

Tom akıl hastasıydı.

War maims people, not only physically but also mentally.

Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da sakatlar.

I want to become both physically and mentally stronger.

- Fiziksel ve mental açıdan güçlenmek istiyorum.
- Hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha güçlü olmak istiyorum.

Athletes must be tough not only physically, but also mentally.

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar.

I have a lot of friends to support me mentally.

Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.

Women who claim to love Disney films are, in most cases, suffering mentally.

Disney filmlerini sevdiğini iddia eden kadınlar, birçok durumda zihinsel olarak acı çekiyorlar.