Translation of "Ill" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Ill" in a sentence and their turkish translations:

I'm ill.

- Ben hastayım.
- Hastayım.

Who's ill?

Kim hasta?

- You are seriously ill.
- You're seriously ill.

Sen ağır hastasın.

- He can't be ill.
- He cannot be ill.

O hasta olamaz.

- I was ill yesterday.
- Yesterday I was ill.

Dün hastaydım.

And mentally ill.

ve akli sorunlarıyla.

He's very ill.

O, çok hastadır.

She looks ill.

O hasta görünüyor.

He is ill.

- O, hasta.
- O hasta.

He seems ill.

O, hasta gibi görünüyor.

She looked ill.

Hasta görünüyordu.

Tom looks ill.

Tom hasta görünüyor.

You weren't ill.

Sen hasta değildin.

Tom looked ill.

Tom hasta görünüyordu.

You are ill.

Sen rahatsızsın.

Marie was ill.

Marie hastaydı.

Are you ill?

Hasta mısın?

Tom was ill.

Tom hastaydı.

I'm terminally ill.

Ben ölümcül derecede hastayım.

I was ill.

Hastaydım.

Is he ill?

O, hasta mı?

Sami fell ill.

Sami hasta düştü.

I am ill.

Ben hastayım.

He has been ill, but is not ill now.

O hastadı, ama şimdi değil.

- Tom must've been ill.
- Tom must have been ill.

Tom hastalanmış olmalı.

- He cannot have been ill.
- He can't have been ill.

O, hastalanmış olamaz.

- I am sick.
- I'm ill.
- I'm sick.
- I am ill.

- Ben hastayım.
- Hastayım.

- He is ill.
- He is sick.
- He's sick.
- He's ill.

O, hastadır.

Ill news comes apace.

Kötü haber çabuk yayılır.

He suddenly fell ill.

Aniden hastalandı.

He became very ill.

Çok hastalandı.

Yesterday I was ill.

Dün hastaydım.

The girl looked ill.

Kız hasta görünüyor.

She became very ill.

O çok kötü oldu.

Are you mentally ill?

Akıl hastası mısınız?

Are you seriously ill?

Ağır hasta mısın?

I feel very ill.

Çok hastayım.

Oh, I was ill.

Ah, hastaydım.

She can't be ill.

O hasta olamaz.

Harry fell seriously ill.

Harry ağır hasta oldu.

Our grandfather is ill.

Büyükbabamız hasta.

Tom is feeling ill.

Tom hasta hissediyor.

I hate being ill.

Ben hasta olmaktan nefret ederim.

Tom is gravely ill.

Tom ağır hasta.

Tom is looking ill.

Tom hasta görünüyor.

You're ill, aren't you?

Hastasın, değil mi?

The nurse is ill.

Hemşire hasta.

Maybe he was ill.

Belki de hastaydı.

Tom is terminally ill.

Tom ölümcül derecede hasta.

I'm ill, aren't I?

Ben hastayım, değil mi?

His son is ill.

Oğlu hasta.

I was ill yesterday.

Dün hastaydım.

Tom is very ill.

Tom çok hasta.

I am not ill.

- Ben hasta değilim.
- Hasta değilim.

Tom can't be ill.

Tom hasta olamaz.

My wife is ill.

Karım hasta.

Layla was seriously ill.

Leyla ağır biçimde hastaydı.

Tom is seriously ill.

- Tom ağır biçimde hasta.
- Tom ciddi biçimde hasta.

He considers himself ill.

O kendisinin hasta olduğunu düşünüyor.

Tom isn't seriously ill.

Tom ağır hasta değil.

Regine is mentally ill.

Regina akıl hastası.

The king is ill.

Kral hasta.

I was feeling ill.

Ben hasta hissediyordum.

He doesn't look ill.

O, hasta görünmüyor.

Tom didn't get ill.

Tom hasta olmadı.

Tom isn't mentally ill.

Tom akıl hastası değil.

You were not ill.

Hasta değildin.

- Tom said he had been ill.
- Tom said that he had been ill.
- Tom said he'd been ill.

Tom hasta olduğunu söyledi.

That Hannibal can ill afford.

Hannibal'ın başa çıkamayacağı bir durumdur bu.

He seemed to be ill.

O hasta görünüyordu.

He must have been ill.

Hasta olmuş olmalı.

She lies ill in bed.

O, yatakta hasta yatıyor.

I suspect he is ill.

Ben onun hasta olduğunu sanıyorum.

He may have been ill.

Belki hastaydı.

He began to feel ill.

O kötü hissetmeye başladı.

When did he fall ill?

O, ne zaman hastalandı?

Never speak ill of others.

- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.

My mother is seriously ill.

Annem ağır hasta.

I hear he is ill.

Ben onun hasta olduğunu duyuyorum.

Ann seems to be ill.

Ann hasta görünüyor.

He felt ill at ease.

O, huzursuz hissetti.

I hope he isn't ill.

Onun hasta olmadığını umuyorum.

Even ill she looks gorgeous.

O hasta olsa bile harika görünüyor.

- Tom's sick.
- Tom is ill.

Tom hasta.

Tom might be seriously ill.

Tom ağır hasta olabilir.

Are you very seriously ill?

Çok ağır hasta mısın?

My friend feels very ill.

Arkadaşım kendini çok hasta hissediyor.