Translation of "Marketing" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Marketing" in a sentence and their turkish translations:

She works in marketing.

O, pazarlamada çalışır.

I work in marketing.

Pazarlamada çalışıyorum.

Besides, it was good marketing.

Ayrıca, bu iyi bir pazarlamaydı.

That same target marketing algorithm

Hani şu hedef kitle düzeneğinde

Doesn't she work in marketing?

O, pazarlamada görev yapmıyor mu?

Doesn't he work in marketing?

O, pazarlamada çalışmıyor mu?

Tom is a marketing consultant.

Tom bir pazarlama danışmanıdır.

He is the head of marketing.

O pazarlama müdürüdür.

I don't know anything about marketing.

Pazarlama hakkında bir şey bilmiyorum.

- He is the manager of the marketing department.
- He's the manager of the marketing department.

O pazarlama bölümünün müdürü.

He's the head of the marketing department.

O, pazarlama bölümünün yöneticisidir.

We need to develop a marketing plan.

Bir pazarlama planı geliştirmemiz gerek.

Among us are CEOs and co-founders, directors of marketing,

Aramızda CEO'lar, yardımcı kurucular, pazarlama müdürleri var,

But he wasn't bothered by marketing this sort of technology.

Ancak bu tür bir teknolojiyi pazarlamaktan rahatsız olmadı.

The task assigned to him was to do marketing research.

Ona verilen görev pazarlama araştırması yapmaktı.

This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.

Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.

Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.

Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.

As this epic marketing video shows, Titleist invests a lot in making golf balls.

Bu epik pazarlama videosunun gösterdiği gibi, Titleist golf toplarına çok yatırım yapıyor.

I plan to accept the offer from that company to become their marketing department's manager.

Onların pazarlama bölümü müdürü olmak için o şirketten teklif almayı planlıyorum.

The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.

Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.

So, in a way, you can say that London has its own marketing department showcasing all

O halde, bir bakıma Londra'nın tüm avantajlarını dünyaya sergilediği kendi pazarlama