Examples of using "Marketing" in a sentence and their turkish translations:
O, pazarlamada çalışır.
Pazarlamada çalışıyorum.
Ayrıca, bu iyi bir pazarlamaydı.
Hani şu hedef kitle düzeneğinde
O, pazarlamada görev yapmıyor mu?
O, pazarlamada çalışmıyor mu?
Tom bir pazarlama danışmanıdır.
O pazarlama müdürüdür.
Pazarlama hakkında bir şey bilmiyorum.
O pazarlama bölümünün müdürü.
O, pazarlama bölümünün yöneticisidir.
Bir pazarlama planı geliştirmemiz gerek.
Aramızda CEO'lar, yardımcı kurucular, pazarlama müdürleri var,
Ancak bu tür bir teknolojiyi pazarlamaktan rahatsız olmadı.
Ona verilen görev pazarlama araştırması yapmaktı.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.
Bu epik pazarlama videosunun gösterdiği gibi, Titleist golf toplarına çok yatırım yapıyor.
Onların pazarlama bölümü müdürü olmak için o şirketten teklif almayı planlıyorum.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
O halde, bir bakıma Londra'nın tüm avantajlarını dünyaya sergilediği kendi pazarlama