Examples of using "Maintained" in a sentence and their turkish translations:
Sami umudunu sürdürdü.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
- Program sürdürülmelidir.
- Bağdarlama sürdürülmelidir.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
Kaldırım iyi korunmuştur.
Leyla hâlâ masumiyetini sürdürdü.
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
bir çok kez ara ara kapatılarak bakım yapıldı
Sürücü yüksek bir hızda devam etti.
Tom Mary ile göz teması sürdürdü.
Tom masum olduğunu savundu.
Onun suçsuz olduğunu iddia etti.
Yangın alarmının bakımı hiç yapılmadı.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
O ülkeler yirmi yıldır barışı koruyorlar.
Onlarınki onunki kadar iyi korunmuş değil.
Tom Mary'yi öldürdüğünden hiç pişman olmamaya devam etti.
Avrupa'yı işgal etmesini engelledi, Avrupa Konstantinopolis'e baskı yaptı,
Portekiz ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bu ilişki bugün de devam etmektedir.
Nagazaki ve Hiroşimanın nükleer bombalamalarından itibaren, Japonya saygılı ve barışçı bir geleneği sürdürmüştür.