Examples of using "Lover" in a sentence and their turkish translations:
O senin hayranın.
O bir kedi sever.
O bir opera âşığıdır.
- Tom, Mary'nin sevgilisidir.
- Tom, Mary'nin aşığıdır.
Onun bir sevgilisi var.
Sevgilin olamam.
Bir sevgilin var mı?
Bir sevgilim yok.
Sevgilim beni sevmiyor.
Tom bir suşi sever.
Onun bir sevgilisi var mı?
O, aşkını heyecanlandırdı.
- Tom bir kitapsever.
- Tom bir kitap aşığı.
Ben bir tiyatro aşığıyım.
Tom bir kedi sever.
Tom bir opera aşığıdır.
Sami bir köpek aşığıydı.
Leyla'nın sevgilisi var.
Mary'nin yeni bir sevgilisi var.
Tom bir köpek sever.
- Sami'nin sevgilisi onun karısıyla tanıştı.
- Sami'nin sevgilisi, onun karısıyla karşılaştı.
Sami bir at aşığıdır.
O ateşli bir müzik aşığıdır.
Bütün dünya bir sevgiliyi seviyor.
O bir spor âşığı.
Tom çok cömert bir aşıktır.
Leyla sevgilisine yazmaya devam etti.
Sen kedicisin, değil mi?
Sami hala sevgilisini ziyaret ediyor.
Tom bir sinemasever.
Köpekleri severim.
Tom çok iyi bir sevgili değil.
Kedileri seviyorum.
Tom Mary'ye eski aşkını unutturdu.
Tom, Mary'nin sevgilisiyle yaptığı konuşmaya kulak misafiri oldu.
Dan Linda'nın sevgilisi ile konuşmasına kulak misafiri oldu.
Tom onun hem arkadaşı hem de sevgilisi.
O, sarayda bir sevgili tutuyor.
Ben bir kedi severdim.
Fadıl eş değil bir sevgili istedi.
Sami bir eş değil sevgili istiyordu.
hani sen sevgiline o fotoğrafları atıyorsun ya hani!
Tom atları sever.
O, istasyonda sevgilisini bekledi.
Dan, Linda'yı sevgilisiyle birlikte yatakta buldu.
Tom sevgilisinin ona ihanet ettiğini keşfetmişti.
O, toplumun müziğe âşık dediği kişidir.
O, sevgilisi ile bir restoranda görüldü.
Aşıkların var mı?
Bir arkadaş ve bir sevgili arasındaki fark nedir?
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
O ızdırap içinde iken yeni bir sevgili edinir.
Onlar benim aşkımı ve mutluluğun bütün renklerini çaldılar.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
Sami, eşcinsel sevgilisi ile yaşamak için Ontario'ya gitti.
Gençliğimden beri bir spor sever oldum.
Ben bir araba tutkunuyum.
Tom sevgilisinin yaşadığı yere dalgın bir şekilde bakıyor.
Sana hiç karışmayan bir sevgilin oldu mu?
Aşkım bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.
Ne yazık ki, karım ve sevgilim birlikte çok iyi geçinmezler.
Güzel olan şeyleri severim.
Tom, sevgilisinin kollarındayken Mary'yi şaşkına çevirdi.
O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım.
Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
Kleopatra, Jül Sezar'ın sevgilisiydi ve onların Caesarion ya da "küçük Sezar" adında bir çocukları vardı.
Onu çok iyi bir arkadaş olarak düşünebilirim fakat onu bir sevgili olarak düşünemem.
Ne zaman seni görsem, kalbim bana aşık olduğumu söylüyor.