Examples of using "Loses" in a sentence and their turkish translations:
Tom her zaman kaybeder.
Hep kaybediyor.
O, bazen ümidini kaybeder.
O, umudunu hiç kaybetmez.
Umarım Tom kaybeder.
Tom genellikle eşyaları kaybeder.
Mary kolaylıkla öfkelenir.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
O kolayca kontrolünü kaybeder.
Tom kaybederse ne olur?
Tom her zaman şemsiyelerini kaybeder.
Tom yirmibir oyununda genellikle kaybeder.
Tom kolaylıkla sinirleniyor.
- Tom'un aklı hep başındadır.
- Tom hiç kontrolünü kaybetmez.
O hiçbir zaman başını kaybetmez.
Çabuk sinirlenir.
- Bu saat günde üç dakika geri kalır.
- Bu saat günde üç dakika geri kalıyor.
Tom neredeyse satrançta hiç kaybetmez.
Tom öfkesini oldukça kolay kaybeder.
Oldukça kolay şekilde kontrolden çıkar.
Tom neredeyse hiç sinirlenmez.
Kimin düşeceği önemli değil, o takım hep kaybeder.
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.
Bu saat günde üç dakika geri kalır.
- Sarhoş olduğu zaman kendini kaybeder.
- Sarhoş olduğu zaman iradesini kaybeder.
- Sarhoşken hâkimiyetini kaybeder.
Saatim bir günde üç dakika geri kalır.
Saatim haftada üç dakika geri kalır.
Saatim bir günde iki dakika geri kalır.
Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.
Saatim günde on dakika geri kalıyor.
Bu saat günde üç dakika geri kalıyor.
Onların tarafı bir seçim kaybettiğinde herkes üzgündür.
Tom soğuk kanlılığını o kadar çabuk kaybediyor ki herkes ondan kaçınıyor.
- O, o kadar kolay sinirlenir ki herkes ondan kaçınır.
- Sinirleri çok çabuk bozulduğu için herkes ondan çekiniyor.
Bu kitap, tacını kaybeden bir kral hakkında.
Takımım hakkında övünemem. O her zaman maçları kaybeder.
Babam haftada en az bir kez anahtarlarını kaybeder.
Bizim takımın kazanması ya da kaybetmesi umurumda değil.
en son oyun bittiğinde ise kimin kuyusu daha derinse o oyunu kaybeder
O kolayca kontrolünü kaybeder.
Kayınbiraderim önemsiz konulardan kolayca sinirlenir.
- Tom öfkesini kolayca kaybeden kişi türü değildir.
- Tom çabuk öfkeye kapılan türden bir insan değildir.
Sık sık dünyanın her hafta bir dil kaybettiği söyleniyor.
Boğa boğa güreşçisinden daha güçlüdür ama o neredeyse her zaman kaybeder.
Önemli şey kazanmak değil ama diğer kayıplar.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Bir lastik sırtını kaybederse, yeni bir tane alma zamanıdır.
- Benim takımım seninkine karşı şans eseri yenilirse dişimi kıracağım.
- Benim takımım sizinkine karşı şans eseri yenilirse dişimi kıracağım.
Süperiletkenlik, bir metal elektrik akımının akışına karşı tüm direncini kaybettiğinde meydana gelir.
Bugün iş karlı değildir ve şirket her gün para kaybeder, ancak sadece
Yaptığım tempura soğuduğunda, o derhal gevrekliğini kaybeder ve tadı iyi olmaz.
Bu kanepe pek rahatmış, oturan kişinin kalkası gelmiyor.
Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.