Examples of using "Lemonade" in a sentence and their turkish translations:
Tom limonata içti.
Mary limonata içer.
Limonata içtim.
- Limonata aşırı şekerli.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Limonata çok şekerliymiş.
Limonata soğuk.
Sami Leyla'nın limonatasını denedi.
ve bir limonataya atın.
Biraz limonata ister misiniz?
Limonata fazla tatlı.
- Limonata aşırı şekerli.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Limonata çok şekerliymiş.
Tom limonatasından bir yudum aldı.
Onlar çok limonata içer.
Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.
Hayat sana limonlar veriyorsa, limonata yap.
Biraz limonata almak ister misin?
Hayat sana limon veriyorsa limonata yap.
Polis Tom'un limonata standını kapattı.
Hayat sana limon veriyorsa ondan limonata yap!
Hayat sana limon attığı zaman, limonata yap!
Tom'un bana limonata yapmam için verdiği limonları kullandım.
Mary bir limonata içiyor ve Tom bir bira içiyor.