Translation of "Lemonade" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lemonade" in a sentence and their turkish translations:

Tom drank lemonade.

Tom limonata içti.

Mary drinks lemonade.

Mary limonata içer.

I drank lemonade.

Limonata içtim.

- The lemonade is too sugary.
- The lemonade is overly sweet.

- Limonata aşırı şekerli.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Limonata çok şekerliymiş.

The lemonade is cold.

Limonata soğuk.

Sami tried Layla's lemonade.

Sami Leyla'nın limonatasını denedi.

Put them in some lemonade.

ve bir limonataya atın.

Would you like some lemonade?

Biraz limonata ister misiniz?

The lemonade is too sweet.

Limonata fazla tatlı.

The lemonade is too sugary.

- Limonata aşırı şekerli.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Limonata çok şekerliymiş.

Tom took a sip of lemonade.

Tom limonatasından bir yudum aldı.

They drink a lot of lemonade.

Onlar çok limonata içer.

I like lemonade more than orangeade.

Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.

If life gives you lemons, make lemonade.

Hayat sana limonlar veriyorsa, limonata yap.

Would you like to buy some lemonade?

Biraz limonata almak ister misin?

If life deals you lemons, make lemonade.

Hayat sana limon veriyorsa limonata yap.

The police shut down Tom’s lemonade stand.

Polis Tom'un limonata standını kapattı.

When life gives you lemons, make lemonade.

Hayat sana limon veriyorsa ondan limonata yap!

When life throws you a lemon, make lemonade!

Hayat sana limon attığı zaman, limonata yap!

I used the lemons that Tom gave me to make lemonade.

Tom'un bana limonata yapmam için verdiği limonları kullandım.

Mary is drinking a lemonade and Tom is drinking a beer.

Mary bir limonata içiyor ve Tom bir bira içiyor.