Translation of "Drank" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Drank" in a sentence and their turkish translations:

- Tom drank coffee, but Mary drank tea.
- Tom drank coffee and Mary drank tea.

Tom kahve içti, ama Mary çay içti.

Tom drank.

Tom içki içti.

Tom drank coffee and Mary drank tea.

Tom kahve içti ve Mary çay içti.

Tom drank and drank until he passed out.

Tom ölene kadar içti ve içti.

- Someone drank my beer.
- Somebody drank my beer.

Biri biramı içmiş.

He drank beer.

O, bira içti.

I drank tea.

Ben çay içtim.

Tom drank lemonade.

Tom limonata içti.

I drank one.

- Ben bir tane içtim.
- Bir tane içtim.

She drank milk.

Süt içti.

Tom drank milk.

Tom süt içti.

We drank beer.

Bira içtik.

They all drank.

Onların hepsi içtiler.

They drank coffee.

Onlar kahve içtiler.

They drank smoothies.

Onlar meyveli içecek içtiler.

I drank coffee.

Kahve içtim.

Tom drank heavily.

Tom çok içti.

He drank milk.

Süt içti.

Layla drank heavily.

- Leyla çok içti.
- Leyla ağır biçimde içti.

Everyone drank coffee.

Herkes kahve içti.

I drank juice.

Meyve suyu içtim.

Sami drank more.

Sami daha fazla içti.

Sami drank rum.

Sam rom içti.

I drank lemonade.

Limonata içtim.

Ali drank tea.

Ali çay içti.

- I drank some beer.
- I drank a little beer.

Biraz bira içtim.

The writer drank wine.

Yazar şarap içti.

You drank too little.

Çok az içtin.

He drank a beer.

O, bir bira içti.

He drank a little.

O biraz içti.

Tom drank in silence.

Tom sessizce içti.

Laurie drank the cola.

Laurie kolayı içti.

We drank a lot.

Biz çok içtik.

We drank all night.

Bütün gece içtik.

Have you drank tea?

Sen çay içtin mi?

You drank too much.

Sen çok fazla içtin.

Tom ate and drank.

Tom yedi ve içti.

I drank some wine.

Şarap içtim.

I drank the water.

Suyu içtim.

I drank some milk.

Biraz süt içtim.

I drank tea yesterday.

Dün çay içtim.

Tom mistakenly drank poison.

Tom yanlışlıkla zehir içti.

She drank too much.

O çok içti.

Tom drank all evening.

Tom bütün akşam içki içti.

We drank a little.

Biz biraz içki içtik.

Tom drank curdled milk.

Tom kaymak tutmuş süt içti.

Tom drank a beer.

Tom bir bira içti.

We drank some wine.

Biraz şarap içtik.

Tom drank three cocktails.

Tom üç kokteyl içti.

Tom drank the potion.

Tom iksiri içti.

Tom drank some water.

Tom biraz su içti.

Tom drank some juice.

Tom biraz meyve suyu içti.

Tom drank his coffee.

Tom kahvesini içti.

Tom drank some wine.

Tom biraz şarap içti.

Tom drank some milk.

Tom biraz süt içti.

Tom drank his wine.

Tom şarabını içti.

Tom drank his soda.

Tom sodasını içti.

Tom drank a shot.

Tom bir fırt içki içti.

Tom drank a lot.

Tom çok içti.

I drank the coffee.

- Ben kahve içtim.
- Kahveyi içtim.

I drank the wine.

- Ben şarabı içtim.
- Şarabı içtim.

Tom drank some beer.

Tom biraz bira içti.

Tom drank too much.

Tom çok içti.

I drank a lot.

Ben çok içtim.

I drank a beer.

Ben bir bira içtim.

I drank too much.

Ben fazla içki içtim.

I drank some juice.

Biraz meyve suyu içtim.

Fadil drank too much.

Fadıl çok fazla içki içti.

I drank some water.

Biraz su içtim.

Layla drank a milkshake.

Leyla bir milkshake içti.

Layla drank her urine.

Leyla idrarını içti.

Who drank my coffee?

Kahvemi kim içti.

Who drank my beer?

Kim benim biramı içti?

Sami drank six beers.

Sami altı bira içti.

Tom drank three beers.

Tom üç bira içti.

I drank Tom's beer.

Tom'un birasını içtim.

Sami drank even heavier.

Sami daha da ağır içti.

Sami drank Red Bull.

Sami, Red Bull içti.

Sami drank apricot brandy.

Sami kayısı brendisi içti.

Sami drank and smoked.

Sami içki içti ve sigara içti.

Sami drank Zamzam water.

- Sami zemzem suyu içti.
- Sami zemzem içti.

Ali drank black tea.

Ali siyah çay içti.

- Tom drank out of my cup.
- Tom drank from my cup.

Tom benim fincanımdan içti.

- Tom drank less than Mary did.
- Tom drank less than Mary.

Tom Mary'den daha az içti.

- She drank a cup of milk.
- She drank a glass of milk.

Bir bardak süt içti.

- She drank straight from the bottle.
- He drank straight from the bottle.

O doğruca şişeden içti.

- Tom drank a cup of coffee.
- Tom drank a pot of coffee.

Tom bir fincan kahve içti.