Translation of "Knit" in Turkish

I knit.

Örgü örüyorum.

Knit your eyebrows!

Kaşlarını çat!

The daughters knit.

Kızlar örüyorlar.

Tom likes to knit.

Tom örgü örmeyi sever.

I like to knit.

Örmek hoşuma gidiyor.

I was able to knit.

Örgü örebildim.

She knit him a sweater.

O ona bir kazak ördü.

I didn't knit it for him.

- Ona örmedim.
- Onu onun için örmedim.

My grandmother knit that by hand.

- Büyükannem onu eliyle ördü.
- Ninem onu eliyle ördü.

I'd rather stay home and knit.

- Evde kalıp örgü örmeyi tercih ederim.
- Evde oturup örgü örerim daha iyi.

Tightly-knit carpets are generally more valuable.

Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.

Did Mary knit gloves for you both?

Mary ikiniz için eldivenler mi ördü?

Will you knit a sweater for me?

Benim için bir kazak örer misin?

Tom's family is close-knit and loving.

- Tom'un ailesi canciğer kuzu sarması gibidir.
- Tom'un ailesi sıkı fıkı ve sevgi doludur.

Tom wants to learn how to knit.

Tom örgü örmeyi öğrenmek istiyor.

- She likes to knit.
- He likes knitting.

Örgü örmeyi seviyor.

This used to be a close-knit neighborhood.

Bu birbirine bağlı bir mahalleydi.

She knit him a sweater for his birthday.

O, ona doğum günü için bir kazak ördü.

- Mary pulled out her knitting needles and began to knit.
- Mary pulled out her knitting needles and started to knit.

Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.

Tom asked Mary if she knew how to knit.

Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.

- Mary knit Tom a sweater.
- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

Mary, Tom'a bir kazak ördü.

Tom tried to convince Mary to knit him a scarf.

Tom Mary'nin ona bir atkı örmesi için onu ikna etmeye çalıştı.

Tom often wears a knit ski cap in the winter.

Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.

- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

- Mary, Tom için bir kazak örmüş.
- Mary, Tom için bir kazak ördü.