Translation of "Daughters" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Daughters" in a sentence and their turkish translations:

You're her daughters.

Siz onun kızlarısınız.

The daughters knit.

Kızlar örüyorlar.

- Do you have daughters?
- Do you have any daughters?

Kızın var mı?

I have two daughters.

İki kızım var.

They have two daughters.

Onların iki kız çocuğu var.

They have twin daughters.

Onların ikiz kızları var.

Tom has three daughters.

Tom'un üç kızı vardır.

She has two daughters.

Onun iki kızı var.

He has three daughters.

Onun üç tane kızı var.

Your daughters are beautiful.

Kızlarınız güzel.

Are these your daughters?

Bunlar senin kızların mı?

We have two daughters.

Biz iki kıza sahibiz.

He has two daughters.

- Onun iki kız çocuğu var.
- İki kızı var.

We have three daughters.

Üç tane kızımız var.

I have three daughters.

- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.

Tom has two daughters.

Tom'un iki kız çocuğu var.

Those are my daughters.

Bunlar benim kızlarım.

These are my daughters.

Bunlar benim kızlarım.

- He has two daughters.
- She has two children.
- She has two daughters.

Onun iki kızı var.

- Tom and I both have daughters.
- Both Tom and I have daughters.

Hem Tom'un hem de benim kızlarımız var.

A widow had three daughters.

Bir dulun üç kızı vardı.

Mr Suzuki has three daughters.

Bay Suzuki'nin üç kızı var.

I'm not provoking their daughters.

- Onların kızlarını kışkırtmam.
- Ben onların kızlarını kışkırtmıyorum.

Those three are his daughters.

Şu üçü onun kızları.

Tom has three beautiful daughters.

Tom'un üç güzel kızı var.

Tom has three gorgeous daughters.

Tom'un üç harika kızı var.

I've got three young daughters.

Üç genç kızım var.

Her daughters are all beautiful.

Onun kızlarının hepsi güzel.

I have three teenage daughters.

Üç tane ergen kızım var.

Sami had two teenage daughters.

Sami'nin iki ergen kızı vardı.

Do you have any daughters?

Hiç kızın var mı?

You're Tom's daughters, aren't you?

Sizler Tom'un kızlarısınız, değil mi?

She has got three daughters.

Onun üç kızı var.

Rebecca has at least two daughters.

Rebecca'nın hiç olmazsa iki kızı var.

My girlfriend's daughters have joined Facebook.

Benim kız arkadaşımın kızları Facebook'a katıldı.

How many daughters does Tom have?

Tom'un kaç tane kızı var?

His daughters want to be lawyers.

Onun kızları avukat olmak istiyor.

He has two daughters, both married.

Onun ikisi de evli olan iki kızı vardır.

His daughters have gone to Tokyo.

Kızları Tokyo'ya gitti.

Her daughters have gone to Tokyo.

Onun kızları Tokyo'ya gitti.

Tom and Mary have three daughters.

Tom ve Mary'nin üç tane kızları var.

Did you father sons and daughters?

Oğullarına ve kızlarına babalık ettin mi*

Tom and Mary homeschool their daughters.

Tom ve Mary kızlarını evde okutuyor.

Tom and Mary both have daughters.

Hem Tom hem de Mary'nin kızları var.

Your daughters have turned into women.

Kızlarınız kadınlara dönüştü.

Tom and I have three daughters.

Tom ve benim üç kızımız var.

Mary and Alice are Tom's daughters.

Mary ve Alice, Tom'un kızlarıdır.

Does Tom ever hug his daughters?

Tom hiç kızlarına sarılır mı?

He has two daughters, who are married.

Onun evli iki kızı var.

She runs the business with her daughters.

O, işleri kızlarıyla yürütüyor.

I have two daughters and two sons.

İki kızım ve iki oğlum var.

Tom has one son and two daughters.

Tom'un bir oğlu ve iki kızı var.

She has a son and two daughters.

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

Both of your daughters are very beautiful.

Kızlarının ikisi de çok güzel.

I have two sons and two daughters.

İki oğlum ve iki kızım var.

We have two daughters and one son.

İki kızımız ve bir oğlumuz var.

How many sons and how many daughters?

Kaç tanesi oğlan ve kaç tanesi kız?

Tom has two daughters. Both are married.

Tom'un iki kızı var. Her ikisi de evli.

He no longer speaks to his daughters.

O artık kızlarıyla konuşmuyor.

The father said little to his daughters.

Baba kızlarına azıcık söyledi.

The mother said little to the daughters.

Anne kızlarına hemen hemen hiçbir şey söylemedi.

She has a husband and two daughters.

Bir kocası ve iki kızı vardır.

He has a son and two daughters.

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

Tom has two sons and three daughters.

Tom'un iki oğlu ve üç kızı var.

Both of Tom's daughters are quite beautiful.

Tom'un kızlarının her ikisi de oldukça güzeldir.

All of Tom's daughters are quite beautiful.

Tom'un kızlarının tamamı oldukça güzeldir.

She is the mother of three daughters.

O üç kızın annesidir.

I have a son and three daughters.

- Bir oğlum ve üç kızım var.
- Benim bir oğlum ve üç kızım var.

These mothers and fathers and sons and daughters

Bu anne, baba ve evlatların orada olmasının

Lise can afford her two daughters' school tuition

Lisa iki kızının da okul ve forma masraflarını

She prayed that her daughters would forgive her.

- Kızlarının kendisini affetmesi için yalvardı.
- Kızlarının kendisini affetmesi için dua etti.

The two daughters are different from each other.

İki kız birbirinden farklı.

She loved the two sisters like her daughters.

O, iki kız kardeşi kızları gibi sevdi.

My daughters are coloring all over the walls.

Kızlarım bütün duvarları boyuyor.

We have got two daughters and two sons.

İki kızımız ve iki oğlumuz var.

All three of Tom's daughters are quite beautiful.

Tom'un üç kızı oldukça güzeldir.

All three of my daughters are already married.

Kızlarımın üçü de zaten evli.

The older of the two daughters is in college.

İki kızın büyük olanı üniversitededir.

His wife bore him two daughters and a son.

Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu

I like to bring my daughters to the park.

- Kızlarımı parka getirmeyi severim.
- Kızlarımı parka getirmeyi seviyorum

She has four daughters, and all four are pretty.

Onun dört tane kızı vardır ve dördü de güzeldir.

There was once a king who had three daughters.

Bir zamanlar üç kızı olan bir kral vardı.

Tom and Mary had two daughters: Paula and Joanna.

Tom ve Mary'nin iki kızı var: Paula ve Joanna.

The father left all his money to his daughters.

Baba tüm parasını kızlarına bıraktı.

Tom has two daughters. Both of them are married.

Tom'un iki kızı var. İkisi de evli.

I want my daughters to learn to speak French.

Kızlarımın Fransızca konuşmayı öğrenmesini istiyorum.

One of my daughters is married to a Canadian.

Kızlarımdan biri Kanadalı ile evli.

For my daughters, Lipsi and Greta, it was last week.

Kızlarım Lipsi ve Greta için bu durum geçen hafta geçerliydi.

She was willing to do anything to save her daughters.

O, kızlarını kurtarmak için her şeyi yapmaya istekliydi.