Examples of using "Knee" in a sentence and their turkish translations:
Dizim acıyor.
Dizin nasıl?
Benim dizim kanıyor.
Tom dizini yaraladı.
Tom dizini çarptı.
Benim dizimi çarptım.
Dizim yara oldu.
Dizimi incittim.
- Tom dizini derisini sıyırdı.
- Tom dizini sıyırdı.
Dizim incitmeye devam ediyor.
Bana dizini göster.
Dizim hala ağrıyor.
♪ El ele Diz dize ♪
Kar diz boyuydu.
Bataklık diz boyudur.
Onun yeni bir dize ihtiyacı var.
- Tom'un yaralı bir dizi var.
- Tom'un ağrılı bir dizi var.
Dizim çok acıyor.
Mary diz boyunda çizme giydi.
Mary diz boyunda çorap giydi.
Mary yaralı dizini tedavi etti.
Ağrıyan bir dizim var.
Dizim şimdi iyi.
Dizini incittin mi?
Bebeği dizimde salladım.
dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.
Menisküs, dizleri dengede tutmaya yarar,
Avustralya'yı dize kadar suyla kaplardı.
Tom düştü ve dizini sürttü.
O, dizine kadar çamurun içindeydi.
O diz boyu karın içindeydi.
Tom, Mary'yi dizinden vurdu.
O, onu dizinden vurdu.
Mermi dizin üzerine girdi.
Dizime oturmayacak mısın?
Elbisesi diz üstünde.
Tom dizine şaplak attı ve güldü.
Tom düştü ve dizini incitti.
Tom'un yapay diz eklemi var.
Tom kendini dizinden vurdu.
Tom'un diz yaralanması ne kadar kötüydü?
Tom basketbol oynarken dizini incitti.
Dizinin üstüne oturabilir miyim?
Senin dizinin üstüne oturabilir miyim?
O, düştü ve dizini sürttü.
- Tom düşüp dizini yaraladı.
- Tom düşüp dizini sakatladı.
- Tom düşüp dizini incitti.
Çocuk düştü ve dizi sıyrıldı.
O, düştüğünde dizini incitti.
O, düştü ve dizini incitti.
Tom düştüğünde dizini incitti.
Diz vücudun en büyük eklemidir.
Ben dizimi kapıya çarptım.
Ben onu büktüğümde dizim acıyor.
O, dizini sandalyeye çarptı.
Mary diz üstü botlarını giydi.
Düştüm ve dizimi yaraladım.
Tom diz yaralanmasından kurtuluyor.
Tom yere düştü ve dizini incitti.
- Tom dizini masaya vurdu.
- Tom dizini masaya çarptı.
diz içine girebiliriz.
Arabası diz boyu kara gömüldü.
Eteklerimi diz boyu giymeyi severim.
Dizimdeki bebekle oynadım.
Jose düştü,fakat sadece dizi soyuldu.
Mary diz boyu bir mavi elbise giyiyordu.
Dizimde hala biraz ağrım var.
Boston'da diz boyu kar birikti.
Tom oyun sırasında Tom sağ dizini yaraladı.
Benim dizimin üzerinde oturmak ister misin?
Tom düştüğünde dizini yaraladı.
Dizini bük, sonra şunu, sonra bunu.
Tom dizini yaraladı bugün yüzmeye gidemiyor.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
Ben futbol oynarken dizimi incittim.
Sol diz üzerinde küçük bir alçı gördü.
Sağ dizime biraz anti inflamatuar krem akıtıyorum.
Tom bir dizinin üzerine çöktü ve Mary'ye evlenme teklif etti.
Yukarı veya alt kata yürürken Tom'un dizi acıyor.
Masanın altında elini benim dizimin üzerine koydu.
Tom diz çöktü ve Mary'nin onunla evlenmesini istedi.
Erkek kardeşim diz yaralanması nedeniyle ameliyat edilmek zorunda olabilir.
Dizimde bir bağ yırttım ve ameliyat olmak zorundaydım.
Tom onun beynini dağıtmadan önce Mary'ye dizinden ateş etmişti
Tom diz çöktü ve Mary'nin onunla evlenmesini istedi.
Ben gerçekten sert düştüm ve dizimde küçük bir çürüğüm var.
Kucağında çocukla oturan şu kadının fotoğrafik hafızası var.
Elleri dolu olduğu için, Tom kapıyı diziyle iterek açtı.
düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın
Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Soult, dizinden vurulup yakalanana kadar Avusturya hatlarına bir dizi cesur baskın düzenledi
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
Bugün ben birçok İspanyolca sözcük öğrendim ve artık nasıl "yanak", "çene" ve "diz" diyebileceğimi biliyorum.
Tom dizüstü çöktü ve Mary'ye onu sevdiğini ve hayatını onunla paylaşmak istediğini söyledi.