Examples of using "Hurting" in a sentence and their turkish translations:
- Canımı yakıyorsun.
- Bana zarar veriyorsun.
Ona zarar veriyorsun.
Onu incitiyorsun.
Onlara zarar veriyorsun.
Tom'a zarar veriyorsun.
Bize zarar veriyorsun.
Tom zarar veriyor.
Beni incitmeyi bırak.
Beni incitiyorsun.
Dur. Canımı yakıyorsun.
Dur! Ona zarar veriyorsunuz!
Bacaklarım ağrıyor.
Kalbini kırıyor muyum?
Çocuklarımıza zarar veriyor.
Tom, canımı yakıyorsun!
Tom beni incitiyor.
Sen kolumu acıtıyorsun.
Biz kimseyi incitmiyoruz.
Onlar kendilerine zarar veriyorlar mı?
Dizim incitmeye devam ediyor.
Beni incitiyorsun Jamal.
Beni incitiyorsun, Tom.
Gözleriniz acıyor mu?
Hiçbir şey beni incitmiyor.
Tom kimseyi incitmiyor.
Tom'un zarar verdiğini biliyorum.
Kolum kötü ağrıyor.
- Tom Mary'nin duygularını incittiğine pişman oldu.
- Tom Mary'nin duygularını incittiğine üzüldü.
Hangi gözün ağrıyor?
Sırtım tekrar acıyor.
Bacağım hâlâ ağrıyor.
Dişim gerçekten ağrıyor.
Birbirimizi incitmeyi bırakalım.
Tom'a zarar veren kişi ben değilim.
Ona zarar vermekten korkuyordu.
Tom kimseye zarar vermeyi planlamamıştı.
Sol bacağın hâlâ acıyor mu?
Onlara zarar veren kişi ben değilim.
Ona zarar veren kişi ben değilim.
Ona zarar veren kişi ben değilim.
Gitmeme izin ver! Beni incitiyorsun!
Tom Mary'ye zarar vermekten korktu.
Sami, Leyla'ya zarar verdiğini biliyordu.
Sami gerçekten Leyla'nın duygularını incitiyordu.
Ne kadar süredir kafan acıyor?
Tom'un şu anda zarar verdiğini biliyorum.
Kolları ve karnı kötü yaralanmıştı.
kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.
Onun duygularını incitmekten korkuyordu.
Tom acı çekiyordu.
Ne kadar süredir boğazın ağrıyor?
Başın ne kadar süredir acıyor?
Tom Mary'nin hislerini incitmekten korkuyordu.
Midem bütün gün ağrıyor.
Şu anda bi sürü kişi acı çekerken
İnsanların hislerine zarar vermekten kaçınmaya çalışmalısınız.
Bir günlük sakalın çevreye zarar veriyor.
Tom'un Mary'yi incitmesini engellemeye çalıştım.
Tom'u inciten ben değilim.
Lütfen kolumu bırak. Beni incitiyorsun.
Duygularımı incitme hakkında endişelenmene gerek yok.
Tom'un birini incitmesini engellemeye çalışabilirim.
Çocuklarımızı kendilerini incitmekten nasıl koruruz?
Hayal edebileceğiniz gibi, bu ülkenin fırsatlarını azaltıyor.
Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.
Tom acı çekiyordu.
Midem ağrıyor.
Hayvanlarına zarar vermedim.
Tom'u kendisine zarar vermekten durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.
Bacaklarım acıyor olmasına rağmen bisikletime binmeye devam ettim.
Tom yaptığı tarz Mary'yi incittiği için kendini asla affetmedi.
Onun duygularını incitmekten korktuğum için ona gerçeği söylemedim.
Tom onun hislerini incitmeden Mary'nin terk etmesini nasıl isteyeceğini bilmiyordu.
Ona zarar veren kişi ben değilim.
Sevilen birini incitme korkusundan daha kötü bir hapishane yoktur.
Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
- Kalbim acılıdır.
- Kalbim acıyor.
Onun duygularını incitmekten korktuğum için ona tam gerçeği söylemedim.
Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
Sayfayı çevirerek, bir kitaptaki karakterleri; duygularını incitmeden aklımızdan çıkarabiliriz.
Kalbim acılıdır.