Examples of using "Jessie" in a sentence and their turkish translations:
Jessie'nin orada durduğunu gördüm.
Jack başka herhangi birinden daha zekidir.
Jessie benim en çekici arkadaşım.
Jessie daveti derhal kabul etti.
Jessie arabanın yanında yavaş yavaş gezindi.
Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü.
Jessie basireti için Charles'ı övdü.
Benim en ilginç arkadaşım Jessie.
O, ona Jessie'nin nerede olduğunu sordu.
Jessie Fransızcayı kötü; Almancayı daha da kötü konuşuyordu.
Jessie, ölüm sessizliği içinde Ürdün'e baktı
İnsanlar sessizce Jessie'ye baktı.
Jessie kahve yapmak için su kaynatıyor.
Jessie bu şeyleri açıkça konuşmaz.
Jessie masanın ucunda oturdu.
Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
Jessie onun kulağına bir şey söylerken Charles'ın tarafında durdu.
Jessie'nin dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.
Herkes Jessie'nin senden hoşlandığını biliyor.
Jessie, Alex'e iyi davranılması talimatını verdi.