Examples of using "Donkey" in a sentence and their turkish translations:
Buraya gel, eşek!
Eşek anırıyor.
Bir eşek gridir.
İki bacaklı bir eşek general olabilir ve bir eşek kalabilir.
Ben eşek gibi anırıyorum.
Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü.
O bir at değil, bir eşekti.
Bana eşek diyerek beni aşağıladı.
Bir eşek sahibi olan her çiftçi ona vurur.
Eşeğin neden böyle uzun kulakları var?
Mary'de Diyarbakır karpuzu gibi göt var.
miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı
Ben bir eşek gibi anıramam. Ben bir atım.
O eşeği biliyorum! Onu daha önce gördüm.
İntikamını almayan o, bir eşeğin oğludur.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
Babam beni tıpkı bir eşek gibi kırbaçlayacak.
Herhangi bir şey için sana asla soru sormadım.
İki ya da üç saat içinde meyve sepetlerini pazara çekenler gibi gerçek bir eşek olacaksın