Examples of using "Charles" in a sentence and their turkish translations:
-Charles de Gaulle
–Charles De Gaulle.
- Charles De Gaulle
Belki de Charles aptaldır.
Neredesin, Charles?
Charles Guiteau deliydi.
O, ona Charles adını verdi.
Charles hala hayatta!
Charles'ı bul ve onu öldür.
O, Charles sokağı.
Prens Charles'ın büyük kulakları var.
Charles kısa bir konuşma uydurdu.
Suikastçı Charles Guiteau idi.
Arşidük Charles Bavyera'ya ilerlediğinde
Jessie basireti için Charles'ı övdü.
Sen benim mutluluğumu çaldın, Charles.
Charles için bir sürprizim var.
Mary Charles'a çok düşkün hale geldi.
I.Charles onun kafasını kestirdi.
I. Charles giyotinle idam edildi.
Charles hastaneye gitmek zorunda.
Kral Charles William babasından ödünç para aldı.
Charles her zaman kolay yolu seçer.
- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.
İngiltere'nin Charles I'i giyotin ile idam edildi.
komisyon üyesiyken altı tane memuru
Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.
Bay Charles Baskerville bu aile gazetesini bana verdi.
O onunla karşılaşır karşılaşmaz, Charles'ı sevdi.
Daha sonra Poltava Savaşı'nda XII. Karl'ın ordusunu ezdi
Charles gençken bir hovardalık hayatı yaşadı.
Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.
Yaşlı bir bayan Tom'a Charles Darwin'e benzediğini söyledi.
Arşidük Charles, Bavyera'ya cesur bir ilerleme yaptığında, Berthier'in tepkisi
Charles ve Avusturya ordusu, Tuna'nın karşısında beklemedeydi.
İsa Mesih ve Kral Charles adına buradayız.
Charles de Gaulle büyük ve aynı zamanda uzun boylu bir adamdı.
Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.
Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.
Fransa aksi bir durumdaydı. O zamanlar Cumhurbaşakanı, General Charles de Gaulle idi.
Eğer VisualPolitik', uzun zamandır takip ediyorsanız, Charles
Savaş Rusya için savaş Narva Yenigisi ile kötü başladı.
Ve dediğim gibi. Charles de Gaulle, serbest ticaretin serbest ticaretle arası iyi değildi.