Translation of "Praised" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Praised" in a sentence and their turkish translations:

Everyone praised her.

Herkes onu övdü.

Tom praised Mary.

Tom, Mary'yi övdü.

Sami praised Jesus.

Sami, İsa'yı övdü.

Sami praised God.

Sami Allah'a hamdetti.

Her teacher praised her.

Onun öğretmeni onu övdü.

Their teacher praised them.

Öğretmenleri onları övdü.

Nobody praised my country.

Hiç kimse ülkemi övmedi.

She praised her son.

Oğlunu övdü.

Tom should be praised.

Tom övülmeli.

Everybody praised his heroism.

Herkes onun kahramanlığını övdü.

The master praised the slave.

Efendi, köleyi övdü.

His bravery should be praised.

Onun cesareti övülmeli.

I shouldn't have praised you.

Seni övmemeliydim.

Jessie praised Charles for his foresight.

Jessie basireti için Charles'ı övdü.

I praised him for his diligence.

Onu çalışkanlığı için methettim.

Were you praised by the teacher?

Öğretmen tarafından övüldün mü?

The public praised Roosevelt's reform efforts.

Halk Roosevelt'in reform çabalarını övdü.

She praised him for his honesty.

O, dürüstlüğü için onu övdü.

Everybody praised her to the skies.

Herkes onu göklere çıkardı.

Tom blushed when Mary praised him.

Mary onu methettiğinde Tom kızardı.

She blushed when he praised her.

İltifat edilince kızardı.

Constantly wants to be mentioned and praised

sürekli kendisinden bahsedilmesini ve övülmesini ister

Everybody praised Ken for his great courage.

Herkes, büyük cesaretinden dolayı Ken'i övdü.

The people praised him for his courage.

İnsanlar onu cesaretinden dolayı övdü.

He was praised for saving a life.

O bir hayat kurtardığı için methedildi.

He praised the girl for her honesty.

Kızı dürüstlüğü için övdü.

Her new novel has been highly praised.

Onun yeni romanı hayli övüldü.

When we are praised, we gain confidence.

Övüldüğümüz zaman güven kazanırız.

We praised him for his wonderful performance.

Harika performansı için onu övdük.

All the critics praised the new movie.

Tüm eleştirmenler yeni filmi öğdü.

Heaven be praised! I come on time.

Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum.

John was praised for his good homework.

John iyi ödevlerinden ötürü övüldü.

The teacher praised the boy for his honesty.

Öğretmen dürüstlüğü için çocuğu övdü.

The teacher praised me for working very hard.

Öğretmen çok çalıştığım için beni övdü.

She was praised for saving a person's life.

Bir kişinin hayatını kurtardığı için methedildi.

My boss praised me for my hard work.

Patronum çok çalışmam için beni methetti.

The boss praised him for a good job.

Patron iyi bir iş için ona şükretti.

Tom praised Mary for always being on time.

Her zaman zamanında geldiği için Tom Mary'yi övdü.

They praised him for his honesty and his integrity.

Dürüstlüğü ve doğruluğu için onu takdir ettiler.

Leonardo Da Vinci, whose academics could not be praised

Akademisyenlerin öve öve bitiremediği Leonardo Da Vinci bu işte

And its democratic government was once praised world wide.

Ayrıca bu demokratik devlet dünya çapında övgüyle anılırdı

She listened very carefully when I praised her son.

Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.

Silvia had a stern father who never praised her.

Silvia'nın onu övmeyen sert bir babası vardı.

The battalion became casualties, though Soult’s own conduct was praised.

Soult'un kendi davranışları övülse de, taburun yarısı zayiat verdi.

This musician was highly praised in both Japan and America.

Bu müzisyen hem Japonya'da hem de Amerika 'da çok övüldü.

It is delightful to be praised by an expert in the field.

Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş.

As he matured, Vlad served with distinction with the elite Janissaries and was praised

Vlad büyüdüğünde, elit Yeniçeriler ile birlikte hizmet verdi ve

Only in philosophy can you use a circular argument and get praised for it.

Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün.

On one hand he praised my report, but on the other hand he criticized it.

O, bir taraftan raporumu methetti diğer taraftan onu eleştirdi.

President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.

Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü.

The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, "The emperor is naked!"

İnsanların hepsi küçük bir çocuk "İmparator çıplak!" deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.