Translation of "Intimate" in Turkish

Tom was intimate with Mary.

Tom'un Mary'yle yakın ilişkisi vardı.

- We're close friends.
- We're intimate friends.

Biz samimi arkadaşlarız.

Intimate photos were stolen from many celebrities' phones.

Pek çok ünlünün telefonlarından mahrem fotoğraflar çalındı.

Sami and Layla were having an intimate relationship.

Sami ve Leyla yakın bir ilişki yaşıyorlardı.

Or it's a little weird or it's a little intimate.

ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.

Tom didn't want to be intimate with Mary before marriage.

Tom evlenmeden önce Mary ile samimi olmak istemiyordu.

Tom revealed the most intimate details of his relationship with Mary.

Tom, Mary ile olan ilişkisin en mahrem ayrıntılarını ortaya çıkardı.

That the connection between the heart and the emotions is a highly intimate one.

kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

My name is Sherlock Holmes. This is my intimate friend and associate, Dr. Watson.

Ben Sherlock Holmes.Bu benim samimi arkadaşım ve ortağım: Dr. Watson