Examples of using "Illuminated" in a sentence and their turkish translations:
Eski ofis daha az aydınlatılmıştı.
Oda kırmızı ışıklarla aydınlatıldı.
Meydan parlak ışıklarla aydınlatıldı.
Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.
Aralıklı şimşekler, ormanın kasvetli karanlığını aydınlattı.
María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.
Ayın diskinin yarısından daha fazlası aydınlanır aydınlanmaz, kambur dediğimiz bir şekle sahiptir.
Ayın diskinin yarısı ışıklandırıldığında biz buna ilk çeyrek ay deriz. Bu isim kameri ay boyunca ayın yolun dörtte birinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır.