Translation of "Candles" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Candles" in a sentence and their turkish translations:

- Ken lighted the candles.
- Ken lit the candles.

Ken mumları yaktı.

Are these candles?

Bunlar mum mu?

Candles were everywhere.

Mumlar her yerdeydiler.

Light the candles.

Mumları yakın.

I lit the candles.

Mumları yaktım.

You lit the candles.

Sen mumları yaktın.

He lit the candles.

O, mumları yaktı.

She lit the candles.

O, mumları yaktı.

We lit the candles.

Mumları yaktık.

They lit the candles.

Onlar mumları yaktı.

Let's light some candles.

Birkaç mum yakalım.

Tom lighted his candles.

Tom mumlarını yaktı.

Ken lit the candles.

Ken mumları yaktı.

Blow out the candles.

Mumları üfle.

These candles aren't white.

Bu mumlar beyaz değil.

Several candles were burning.

Birkaç mum yanıyordu.

Candles will be provided.

Mumlar temin edilecek.

Tom lit three candles.

Tom üç mum yaktı.

Tom lit the candles.

Tom mumları yaktı.

I lit three candles.

Üç mum yaktım.

Tom lit some candles.

Tom birkaç mum yaktı.

There were candles everywhere.

Her yerde mumlar vardı.

- I see that you bought candles.
- I see you bought candles.

Bakıyorum da mum almışsın.

Those candles burned the table.

Şu mumlar masayı yaktı.

I'm not lighting their candles.

Onların mumlarını yakmıyorum.

The candles lighted the room.

Mumlar odayı aydınlattı.

Tom blew out the candles.

Tom mumları üfleyerek söndürdü.

Do you have any candles?

Hiç mumun var mı

Divide the candles among you.

Mumları aranızda paylaşın.

You bought candles, didn't you?

Mum aldın, değil mi?

Tom didn't light the candles.

Tom mumları yakmadı.

Would you put out the candles?

Mumları söndürür müsünüz?

The candles made the room bright.

Mumlar odayı aydınlattı.

They lit candles in their room.

Onlar odalarında mumlar yaktı.

OK Tom, blow out the candles.

Tamam Tom, mumları üfle.

The room was lit by candles.

Oda mumlarla aydınlatıldı.

Did you remember to buy candles?

Mumları almayı hatırladın mı?

You lit candles in your room.

Sen odandaki mumları yaktın.

I lit three of the candles.

Mumlardan üçünü yaktım.

He lit candles in his room.

O, odasında mumlar yaktı.

Why did you use the candles?

Mumları neden kullandın?

I'll light some candles in my room.

Odamdaki mumları yakacağım.

Mary lights the candles in her room.

Mary odasındaki mumları yakar.

She lit some candles in her room.

Odasında birkaç mum yaktı.

Tom lit the candles on the cake.

Tom pastanın üzerindeki mumları yaktı.

I only lit three of the candles.

Ben sadece mumlardan üçünü yaktım.

Make a wish and blow out the candles.

Bir dilek tut ve mumları üfle.

Please put some candles on the birthday cake.

Lütfen doğum günü pastasına birkaç mum koy.

He blew out the candles on the cake.

Pastadaki mumları üfledi.

- That candle isn't white.
- Those candles aren't white.

Şu mumlar beyaz değiller.

Mary didn't light any candles in her room.

Mary odasında herhangi bir mum yakmadı.

The candles on the Christmas tree are burning.

Noel ağacındaki mumlar yanıyor.

Tom blew out the candles on the cake.

- Tom pasta üzerindeki mumları üfledi.
- Tom pasta üzerindeki mumları söndürdü.

When candles are out, all cats are grey.

Mumlar söndüğünde bütün kediler gridir.

Blow out the candles and make a wish!

Mumları üfle ve bir dilek tut.

He struck a match and lit the candles.

Bir kibrit çaktı ve mumları yaktı.

Mary doesn't light the candles in her room.

Mary odasındaki mumları yakmaz.

Tom lit the candles on Mary's birthday cake.

Tom Mary'nin doğum günü pastasındaki mumları yaktı.

She blew out all eight of her birthday candles.

Doğum günü mumlarının sekizinin tamamını söndürdü.

Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.

Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.

Tom blew out all the candles on the cake.

Tom pastadaki tüm mumları üfledi.

Tom began to light the candles on the table.

Tom masadaki mumları yakmaya başladı.

Tom blew out the candles on his birthday cake.

Tom doğum günü pastasındaki mumları söndürdü.

Put out the candles before you go to bed.

Yatmaya gitmeden önce mumları söndür.

Tom put three candles on the dining room table.

Tom yemek odası masasına üç tane mum koydu.

He blew out the candles on his birthday cake.

Doğum günü pastasındaki mumları üfleyip söndürdü.

She blew out all the candles on the birthday cake.

O doğum günü pastasındaki bütün mumları üfledi.

When I die, I want no crying and no candles.

Öldüğümde arkamdan ağlanıp mum yakılmasını istemiyorum.

Tom took a big breath and blew out the candles.

Tom derin bir nefes aldı ve mumları üfledi.

She took a hot bubble bath surrounded by scented candles.

O, kokulu mumlarla çevrili sıcak köpük banyosu yaptı.

Did you remember that you were supposed to buy candles?

Mum satın alman gerektiğini hatırladın mı?

Blow out all the candles on the birthday cake at once.

Doğum günü pastası üzerindeki tüm mumları bir kerede üfle.

My grandpa blew out all 97 candles on his birthday cake.

Dedem doğum günü pastası üzerindeki 97 tane mumu üfledi.

Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.

O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.

The lights went out, and we had to take candles everywhere.

Işıklar söndü ve her yere mum götürmek zorunda kaldık.

"How many candles did you blow out on your birthday?" "Fifty-six."

“Doğum gününde kaç mum söndürdün?” “Elli altı.”

Before electricity was discovered, Christmas trees used to be lit by candles.

Elektrik keşfedilmeden önce Noel ağaçları mumlarla aydınlatılırdı.

Tom wasn't able to blow out all the candles on the cake.

Tom pastadaki tüm mumları üfleyip söndüremedi.

I'm a jinx. If I sold candles, the sun wouldn't go down.

Ben bir uğursuz kimseyim. Eğer mumları satarsam güneş batmaz.

I wasn't able to blow out all the candles on the cake.

Pastadaki bütün mumları üfleyemedim.

I won't be able to blow out all the candles on the cake.

Pastadaki bütün mumları üfleyemeyeceğim.

Burn the candles, use the nice sheets, wear the fancy lingerie. Don't save it for a special occasion. Today is special.

Mumlar yakın, güzel çarşaflar kullanın, fantezi iç çamaşırı giyin. Özel bir gün için saklamayın. Bugün özeldir.

Before the alarm clocks, people stuck nails into candles to wake up at a specific time. It was even possible to make a snooze function by using multiple nails with short gaps.

Alarmlı saatlerden önce insanlar belli bir saatte kalkmak için muma çivi sokuyorlardı. Hatta kısa aralıklarla çok sayıda çivi kullanarak alarm erteleme fonksiyonu yapmak bile mümkündü.