Examples of using "He " in a sentence and their turkish translations:
O kıkır kıkır güldü.
Geldi, gördü ve kaybetti.
Yapacağına inanıyor
O, onun hatalı olduğunu anladı.
Mutlu olduğunu söyledi.
- O her şeyi bildiğini düşünüyor.
- O her şeyi bildiğini sanıyor.
- O her şeyi bildiğini düşünüyor.
- O her şeyi bildiğini sanıyor.
Masum olduğunu söyledi.
Görür. Bu su. Güler. Dalıyor.
O, işini bıraktı.
O, yapacağını söylediği gibi yaptı.
O bilmediğini cevapladı.
O gelmeyeceğini söylüyor.
O deneyip başardı.
Geleceğini söyledi ve geldi.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
- Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
- Her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- O her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
O gelmeyecek, değil mi?
O, gitmesi gerektiğini söyledi.
Koşuyor.
O ne demek istediğini gösterdi.
O meşgul olduğunu söyledi.
O, harika, değil mi?
O gelmeyeceğini söylüyor.
O, yaptığına pişmandır.
O, fakir olduğunu söyledi.
O burada değil, değil mi?
O kötü kokuyor.
- O kim?
- O kimdir?
Her şeyi bildiğine inanıyor.
O istediğini aldı.
Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.
En çok bildiğini düşünüyor.
O ağlayıncaya kadar güldü.
O yürürken ıslık çaldı.
O başarılı oldu.
O onun geleceğini söylüyor.
- O geleceğini söyledi.
- Geleceğini söyledi.
O kazandığını biriktirir.
O, ağlıyordu.
O ihtiyacı olan her şeye sahipti.
O kötü davrandığını biliyor.
O istediği her şeyi aldı.
O yorgun olduğunu söyledi.
Rus olduğunu söyledi.
O seni öptü değil mi?
Sana söyledi, değil mi?
Fransızca anlıyor, değil mi?
Anladığını söyledi.
Nereye ait olduğunu biliyor.
Yenebileceğini düşündü.
Hassas olduğunu söyledi
O burada olmadığını söylüyor.
Yorgun olmadığını söylüyor.
Zengin olduğunu söylüyor.
O kızgın görünüyordu.
O onu istedi.
O, yasadışı hiçbir şey yapmadığını söylüyor.
Bana yorgun olduğunu söyledi.
- O gitti.
- O uzaklaştı.
- Uzaklaştı.
Çok öfkelendi.
O istediğini elde etmediğinde somurtur.
- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- O hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.
O suçu işlediğini itiraf etti.
O, şarkı söylemeye başladı.
O protesto etmedi.
O, ayinleri seviyor.
O, dün öldü.
O aç olduğunu söyledi ve sonra ayrıca susuz olduğunu da ekledi.
O onun biri olduğunu düşünüyor ama aslında hiç kimse değil.
O şarkı söylemeye devam etti.
O başarılı olmak için emin olduğunu söyledi; O, ancak başarısız oldu.
O yanılıyor olmasına rağmen üzgün olduğunu söylemedi.
Şarkı söylemeyi seviyor.
O, bütün servetini kaybetti.
Yapacağını söylediği şeyi yapamadı.
O, bana yazacağını söyledi, ama yazmadı.
"O birçok kişi tarafından sevilir, değil mi?" "Evet, sevilir."
O ne zaman beni görse beni tanımıyor gibi davranıyor.
O ne düşündüğünü söylemiyor. O bir şey saklıyor.
Sigarayı bıraktı.
Onu gördüğünde, tanıyacağını söyledi.
O intihar etti.
O, bütün eşyalarını kaybetti.
O ne zaman bir şey anlatırsa, duramaz. Saçmalar..
Tom kazanabileceğini düşündüğünü söyledi.
Yav he he sen öyle san
O zaten gelmedi, değil mi?
- "O kim?" " O Jim."
- "O kimdir?" "O Jim'dir."
O, masum olduğunu bildirdi.