Translation of "Grandson" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Grandson" in a sentence and their turkish translations:

Tom is Mary's grandson.

Tom, Mary'nin erkek torunudur.

Tom has a grandson.

Tom'un bir torunu var.

My grandson cries very loud.

Benim torunum çok yüksek sesle bağırır.

Tom is my neighbor's grandson.

Tom komşumun torunu.

- Tom made a toy for his grandson.
- Tom made his grandson a toy.

Tom torununa bir oyuncak yaptı.

They spoke well of their grandson.

Onlar torunlarını övdü.

My grandson is still a baby.

Torunum hala bir bebek.

My grandson is still a child.

Benim erkek torunum hâlâ bir çocuk.

Tom made his grandson some toys.

Tom'un torunu bazı oyuncaklar yaptı.

Romulus was the grandson of Numitor.

Romulus Numitor'un torunuydu.

Tom has a grandson in Boston.

Tom'un Boston'da erkek torunu var.

I have a grandson in Boston.

Boston'da bir torunum var.

Tom is Mary's grandson, isn't he?

Tom, Mary'nin erkek torunu, değil mi?

He's my daughter's son. He's my grandson.

O, kızımın oğlu. O benim torunum.

Tom made some toys for his grandson.

Tom, torunu için bazı oyuncaklar yaptı.

My grandson called to invite me over.

Erkek torunum beni davet etmek için aradı.

I have a grandson and three granddaughters.

Bir oğlan torunum ve üç kız torunum var.

Didn't you know Tom was Mary's grandson?

Tom'un Mary'nin torunu olduğunu bilmiyor muydunuz?

Did you know Tom was Mary's grandson?

Tom'un Mary'nin torunu olduğunu biliyor muydunuz?

Tom is your neighbor's grandson, isn't he?

Tom senin komşunun torunu, değil mi?

He is the grandson of Alp Er Tunga

O Alp Er Tunga'nın torunu

My grandson is the son of my son.

Erkek torunum, oğlumun oğludur.

My grandson loves the story of Snow White.

Torunum Pamuk Prenses hikayesini seviyor.

Kublai Khan is the grandson of Genghis Khan.

Kubilay Han Cengiz Han'ın torunudur.

The old woman was accompanied by her grandson.

Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.

The old man was accompanied by his grandson.

Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.

The son of a child is a grandson.

Bir çocuğun oğlu erkek torundur.

The old man is always accompanied by his grandson.

Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.

Tom is the great-great-grandson of John Jackson.

Tom, John Jackson'ın büyük-büyük torunudur.

Tom and Mary have one grandson and three granddaughters.

Tom ve Mary'nin bir erkek torunu ve üç kız torunu var.

They bought their grandson a bike for his birthday.

Torunlarına doğum gününde bisiklet aldılar.

Tom and Mary bought their grandson a bike for Christmas.

Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.

My grandson is seven years old. I love him very much.

Torunum yedi yaşında. Onu çok seviyorum.

You are not the one, Face also shares photos of the grandson

ulan siz değil misiniz Face de torunun fotoğraflarını paylaşan

When I go to see my grandson, I always give him something.

Erkek torunumu görmeye gittiğimde her zaman ona bir şey veririm.

She feared cancer would kill her husband before their great-grandson was born.

O, onların torun oğlu doğmadan önce kanserin kocasını öldüreceğinden korkuyordu.

Finally, the Great Khan Mongke, grandson of Genghis Khan, gave his brother Hulagu command

Sonunda Büyük Han Mongke,Cengizhan'ın torunu

Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.

Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.

Who will be the first to live until the birth of his great-great-great-grandson?

Büyük-büyük-büyük torununun doğumuna kadar ilk kim yaşıyor olacak?

Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.

Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.