Translation of "Neighbor's" in Turkish

The neighbor's lawn is greener.

Komşunun çimenliği daha yeşil.

Tom killed my neighbor's cat.

Tom komşumun kedisini öldürdü.

My neighbor's dog is dead.

Komşumun köpeği öldü.

Tom is my neighbor's grandson.

Tom komşumun torunu.

This is my neighbor's dog.

Bu benim komşumun köpeği.

Tom is my neighbor's nephew.

Tom komşumun yeğeni.

Tom is my neighbor's son.

Tom benim komşumun oğlu.

Tom drowned his neighbor's cat.

Tom komşusunun kedisini boğmuş.

My neighbor's dog was barking.

Komşumun köpeği havlıyordu.

Sami heard his neighbor's voice.

Sami komşusunun sesini duydu.

The neighbor's dog barked all night.

Komşunun köpeği bütün gece havladı.

Tom drowned in his neighbor's pool.

Tom komşusunun havuzunda boğuldu.

I appreciated my neighbor's generous offer.

Komşumun cömert teklifini takdir ettim.

My neighbor's name is Tom Jackson.

Benim komşumun adı Tom Jackson.

The neighbor's cat loves our garden.

Komşunun kedisi bizim bahçeyi seviyor.

The neighbor's dog is always barking.

Komşunun köpeği her zaman havlıyor.

It's all my scumbag neighbor's fault.

Bunun hepsi benim pislik komşumun hatası.

I think it's my neighbor's fault.

Sanırım bu benim komşumun hatası.

Tom is at the neighbor's house.

Tom komşunun evinde.

Tom phoned from a neighbor's house.

- Tom bir komşunun evinden aradı.
- Tom bir komşunun evinden telefon etti.

Tom helped build his neighbor's house.

Tom komşusunun evinin inşasına yardım etti.

My neighbor's hen is better than mine.

Komşularımın tavuğu benimkinden daha iyi.

Tom is swimming in the neighbor's pool.

Tom komşunun havuzunda yüzüyor.

I saw Tom kill the neighbor's cat.

Tom'un komşunun kedisini öldürdüğünü gördüm.

I saw Tom picking his neighbor's flowers.

Tom'un komşusunun çiçeklerini topladığını gördüm.

I can usually hear my neighbor's TV.

Ben genellikle komşumun televizyonunu duyabiliyorum.

The neighbor's dog was barking all night.

Komşunun köpeği bütün gece havlıyordu.

The neighbor's cats meow through the night.

Komşunun kedileri gece boyunca miyavlıyor.

I want to kill my neighbor's dog.

Komşumun köpeğini öldürmek istiyorum.

Tom is your neighbor's grandson, isn't he?

Tom senin komşunun torunu, değil mi?

Tom is your neighbor's nephew, isn't he?

Tom senin komşunun yeğenidir, değil mi?

Tom set his neighbor's house on fire.

- Tom komşusunun evini yaktı.
- Tom komşusunun evini ateşe verdi.

The neighbor's son has suffered a brain hemorrhage

komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten

Did you warn Tom about the neighbor's dog?

Komşunun köpeği hakkında Tom'u uyardın mı?

She was jealous of her neighbor's good fortune.

Komşusunun servetini kıskanıyordu.

Tom almost drowned in his neighbor's swimming pool.

Tom neredeyse komşusunun yüzme havuzunda boğuluyordu.

"Whose dogs are these?" "They are my neighbor's."

"Bunlar kimin köpekleri?" "Onlar benim komşumun."

I think my new neighbor's name is Tom.

Sanırım yeni komşumun adı Tom.

Some wild cats live under my neighbor's house.

Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.

My neighbor's dog won't eat dry dog food.

Komşumun köpeği kuru köpek maması yemez.

Tom stole a truck from his neighbor's farm.

Tom komşunun çiftliğinden bir el arabası çaldı.

Fadil attended a party at a neighbor's house.

Fadıl bir komşunun evindeki bir partiye katıldı.

- My neighbour's dog barks.
- My neighbor's dog barks.

Komşumun köpeği havlıyor.

Tom pointed at the tree in his neighbor's yard.

Tom komşusunun bahçesindeki ağacı gösterdi.

My neighbor's son was killed by a drunk driver.

Komşumun oğlu sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.

She really enjoyed the pizza party at the neighbor's.

O gerçekten komşunun evindeki pizza partisinden hoşlandı.

Tom used to steal apples from his neighbor's tree.

Tom komşunun ağacından elmalar çalardı.

I saw my neighbor's dog running in my garden.

Benim komşunun köpeğinin bahçemde koştuğunu gördüm.

I saw my neighbor's dog running in my yard.

Komşumun benim bahçemde koşan köpeğini gördüm.

Tom was seen stealing apples from the neighbor's tree.

Tom komşunun ağacından elma çalarken görüldü.

Tom fed the neighbor's cat while they were away.

Tom onlar uzaktayken komşunun kedisini besledi.

Tom was caught stealing apples from his neighbor's tree.

Tom komşusunun ağacından elma çalarken yakalandı.

- My neighbour's dog barks.
- My neighbor's dog is barking.

Komşumun köpeği havlıyor.

The neighbor's car is in front of our door.

Komşunun arabası bizim kapımızın önünde.

He was seen stealing apples from the neighbor's tree.

Komşunun ağacından elma çalarken görülmüş.

I saw my neighbor's dog running around in the yard.

Bahçede komşumun köpeğinin koştuğunu gördüm.

She ran to the neighbor's house to call for assistance.

O yardım çağırmak için komşunun evine koştu.

Tom couldn't sleep because the neighbor's dog barked all night.

Komşunun köpeği bütün gece havladığı için Tom uyuyamadı.

- My neighbor's name is Tom.
- My neighbour's name is Tom.

Benim komşumun adı Tom'dur.

The neighbor's dog kept Tom awake most of the night.

Komşunun köpeği, Tom'u gecenin çoğunda uyanık tuttu.

Have you heard that a burglar broke into my neighbor's house?

Bir hırsızın, komşumun evine girdiğini duydun mu?

Did you hear that a burglar broke into the neighbor's house?

Komşunun evine hırsız girdiğini duydun mu?

My neighbor's son made fun of my daughter today at school.

Komşumun oğlu, bugün okulda kızımla dalga geçti.

That little boy likes to throw rocks on the neighbor's roof.

O küçük çocuk komşunun çatısına taş atmayı seviyor.

The neighbor's cat spilled its cup of milk on the floor tiles.

Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.

Justin Bieber is under investigation for throwing eggs at his neighbor's home.

Justin Bieber komşusunun evine yumurta fırlattığı için soruşturma altında.

My neighbor's house was featured in last month's issue of Architectural Digest.

Komşumun evi Architectural Digest'in son sayısında çıktı.

There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.

Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.

The problem with the neighbor's kids is that they're always noisy late at night.

Komşunun çocukları ile sorun onların her zaman gece geç saatlerde gürültülü olmaları.

I wanted to buy my neighbor's cottage, but it had already been sold when I got there.

Komşumun yazlığını satın almak istedim, ama ben oraya vardığımda çoktan satılmıştı.

- They set fire to their neighbour's house in revenge.
- They set fire to their neighbor's house in revenge.

Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.