Examples of using "Flock" in a sentence and their turkish translations:
Çoban sürüsünü otlatıyor.
Bir koyun sürüsü gördüm.
Bir kuş sürüsü uçuyor.
Her toplulukta bir yüz karası vardır.
Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.
Bir oğlan koyun sürüsünü güdüyordu.
Bu sürüde kaç tane koyun var?
Sürüde kaç koç var?
Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.
Bir koyun sürüsü tarlalarda otluyordu.
Her yıl binlerce turist bu tapınağa akın eder.
Bir çoban köpeği sürüyü çayıra götürür.
Bir grup ejderhaya ne diyorsun? Bir sürü mü?
Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.
Mark işten eve giderken bir martı sürüsü fark etti.
Milyonlarca turist İstanbul'da bulunan Santa Sophia'yı ziyaret etmek için Türkiye'ye her yaz akın ediyor.
Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil'i ve sunusunu kabul etti.