Translation of "Fantasy" in Turkish

0.030 sec.

Examples of using "Fantasy" in a sentence and their turkish translations:

It's just a fantasy.

Bu sadece bir fantezi.

Science is not fantasy.

Bilim fantezi değildir.

- You're living in a fantasy land.
- You live in a fantasy world.

Hayal ülkesinde yaşıyorsun.

Fantasy is based on reality.

Fantezi gerçeğe dayalıdır.

I love reading fantasy novels.

Fantastik romanları okumayı severim.

Layla created a fantasy world.

- Leyla bir fantezi dünyası yarattı.
- Leyla bir hayal dünyası yarattı.

- Tom lives in a world of fantasy.
- Tom lives in a fantasy world.

Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.

Tom lives in a fantasy world.

Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.

She lives in a fantasy world.

Hayal dünyasında yaşıyor.

Can't you divorce fantasy from reality?

Hayali gerçekten ayıramıyor musun?

You live in a fantasy world.

- Fantezi dünyasında yaşıyorsun.
- Bir hayal dünyasında yaşıyorsun.

Sami lived in a fantasy world.

- Sami bir fantezi dünyasında yaşıyordu.
- Sami bir hayal dünyasında yaşıyordu.

And whatever fantasy world they go into,

ve hangi fantezi dünyasına girerlerse girsinler

Fantasy is often the mother of art.

Fantezi çoğu zaman sanatın anasıdır.

You're just comforting yourself with a fantasy!

Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!

Reality and fantasy are hard to distinguish.

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

He lives in a world of fantasy.

O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.

Sami wanted his fantasy to become real.

Sami, fantezisinin gerçek olmasını istedi.

- Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
- Final Fantasy is not a film, but a videogame.

Final Fantasy film değil bir video oyunudur.

A talking dictionary is no longer a fantasy.

Konuşan sözlük artık bir fantezi değil.

Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

I feel like I'm in a fantasy novel.

Kendimi bir fantezi romanında gibi hissediyorum.

Many fantasy novels depict worlds with two moons.

Birçok fantezi romanı iki uydulu dünyalar betimliyor.

Sami lost himself in a rich fantasy world.

Sami kendini zengin bir hayal dünyasında kaybetti.

Will Interlingua remain just a fantasy metaphor for you?

İnterlingua sizin için sadece bir fantezi metafor olarak mı kalacak?

Final Fantasy is not a movie, but a videogame.

Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.

Tom does not know the difference between reality and fantasy.

Tom gerçeklik ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.

- They're living in a fantasy world.
- They're living in lala-land.

Hayal dünyasında yaşıyorlar.

Your sighs are in vain - I will not fulfil your fantasy.

Sizin iç geçirmeniz boşuna - Ben sizin fantezinizi yerine getirmeyeceğim.

- Can't you divorce fantasy from reality?
- You can't separate dreams from reality?

Rüyaları gerçekten ayıramaz mısın?

Living in poverty is some women's fantasy. They think it's somewhat romantic.

Yoksulluk içinde yaşamak, bazı kadınların fantezisidir. Onlar bunun biraz romantik olduğunu düşünüyorlar.

- She lives in a dream world.
- She lives in a fantasy world.

Hayal dünyasında yaşıyor.

- Tom does not know the difference between reality and fantasy.
- Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.
- Tom doesn't know the difference between reality and imagination.

Tom gerçek ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.

The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.

Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.

The concept of God is a fantasy, created to placate our ignorance about our own existence.

Tanrı kavramı, varoluşumuz hakkındaki bilgisizliğimizi bastırmak için kurulmuş bir hayaldir.

This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.

Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.