Translation of "Fairy" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Fairy" in a sentence and their turkish translations:

She likes fairy tales.

O, peri masallarından hoşlanır.

Children like fairy tales.

Çocuklar peri masallarını severler.

I love fairy tales.

Peri masallarını severim.

They're not fairy tales.

Onlar peri masalları değil.

Mary is a fairy.

Mary bir peri.

Don't tell me fairy stories!

Bana masal anlatma!

Mary is a fairy princess.

Mary bir masal prensesi.

What's your favorite fairy tale?

Senin gözde peri masalın nedir?

But alas, no gender fairy arrived,

Şansıma küseyim ki o peri hiç gelmedi

They are fairy tales for children.

Onlar çocuklar için masallardır.

This is my favorite fairy tale.

Bu benim en sevdiğim peri masalıdır.

Fairies exist only in fairy tales.

Periler yalnızca peri masallarında vardırlar.

It reads like a fairy tale.

O bir peri masalı gibi okur.

I don't believe in fairy tales.

Ben peri masallarına inanmıyorum.

It seemed like a fairy tale.

O bir peri masalı gibi görünüyordu.

It was like a fairy tale.

O bir peri masalı gibiydi.

Free will is a fairy tale.

Özgür irade bir masaldır.

Life isn't like a fairy tale.

Hayat bir peri masalı gibi değildir.

She acted the part of a fairy.

O, bir peri rolünü oynadı.

The children love listening to fairy tales.

Çocuklar masal dinlemeyi sever.

The tooth fairy is a tooth thief.

Diş perisi bir diş hırsızıdır.

My life is like a fairy tale.

Hayatım peri masalı gibidir.

The fairy changed the prince into a cat.

Peri prensi bir kediye dönüştürdü.

The tooth fairy wants to steal your teeth.

Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.

Fiction is as old as fairy tales and myths.

Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.

My grandmother used to tell me pleasant fairy tales.

Büyükannem bana hoş peri masalları anlatırdı.

That author translated those fairy tales into our language.

Yazar o peri masallarını bizim dilimize çevirdi.

If you will it - it is no fairy tale.

Eğer onu istiyorsan - o peri masalı değil.

Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.

Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.

She looked like a fairy in her beautiful white dress.

Güzel beyaz elbisesi içinde bir peri gibi görünüyordu.

Fairy tales always begin the same: once upon a time.

Peri masalları hep aynı başlar: bir zamanlar.

For homework, Tom has to write a modern fairy tale.

Tom ev ödevi için modern bir peri masalı yazmak zorunda.

Layla wanted to live a fairy tale life with Sami.

Leyla, Sami ile bir masal hayatı yaşamak istiyordu.

He seemed like some sort of prince from a fairy tale.

O bir peri masalından bir çeşit prens gibi görünüyordu

She seemed like some sort of princess from a fairy tale.

O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.

When I was a kid, I liked to read fairy tales.

Çocukluğumda peri masallarını okumayı severdim.

Just as the fairy tale finished, the child had already fallen asleep.

Peri masalı bittiğinde, çocuk çoktan uykuya dalmıştı.

- The children love listening to fairy tales.
- The children love listening to stories.

Çocuklar masal dinlemeyi sever.

Tom's pillow is pink and has a picture of a fairy on it.

Tom'un yastığı pembedir ve onun üzerinde bir peri resmi vardır.

When I was a child, my mother would often read fairy tales to me.

Ben çocukken annem bana sık sık masal okurdu.

This fairy tale is easy enough for a seven-year-old child to read.

Bu masal yedi yaşındaki bir çocuğun okuması için yeterince kolaydır.

When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.

- Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim.
- Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.

Well actually a lot of it is fiction, and some of it’s fairy tale, and you can pick

Aslında bunların çoğu kurgu ve bir kısmı da peri masalı ve bunu kolayca

Fairy tales usually start with “once upon a time...” and end with “...and they lived happily ever after”.

Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.

"I love you, too," answered the Fairy, "and if you wish to stay with me, you may be my little brother and I'll be your good little sister."

"Ben de seni seviyorum" diye yanıtladı Peri, "ve benimle kalmak istersen, benim küçük erkek kardeşim olabilirsin ve ben de senin küçük kız kardeşin olurum".

As soon as the three doctors had left the room, the Fairy went to Pinocchio's bed and, touching him on the forehead, noticed that he was burning with fever.

Üç doktor odadan çıkar çıkmaz Peri, Pinokyo'nun yatağına doğru gitti ve alnına dokununca onun ateşler içinde yandığını gördü.

When any pretty maiden came near the castle, she was changed into a bird, and the fairy put her into a cage, and hung her up in a chamber in the castle.

Güzel bir kız kale yakınına geldiğinde, bir kuşa dönüştürüldü ve peri ona bir kafese koydu ve kale içindeki bir odaya astı.