Examples of using "Threatened" in a sentence and their turkish translations:
Tehdit edildim.
- Kimse Tom'un gözünü korkutmadı..
- Kimse Tom'u tehdit etmedi.
Kimse beni tehdit etmedi.
O Mary'yi tehdit etti.
Tom bizi tehdit etti.
Tom beni tehdit etti.
Tom onları tehdit etti.
Tehdit edilmiş hissettim.
Tehdit edildim.
Onu tehdit etti.
Tom, Mary'yi tehdit etti.
Fadıl, Dania'yı tehdit etti.
Sami, Leyla'yı tehdit etti.
Tehdit edildiğini hissediyor musun?
Tehdit ediliyordunuz.
Tom asla kimseyi tehdit etmedi.
Tom asla tehdit edilmedi.
Belki Tom Mary'yi tehdit etti.
Tom oldukça tehdit edilmiş hissetti.
Tehdit edildiğini hissettin mi?
Kimse bizi tehdit etmedi.
Kimse onları tehdit etmedi.
Kimse onu tehdit etmedi.
Kimse onu tehdit etmedi.
Kültürümüz tehdit ediliyor.
Şimdi tehdit altında hissediyorum.
Hiç kimseyi tehdit etmedim.
Ben tehdit edilmiş hissetmedim.
Kendimi oldukça tehdit altında hissettim.
Sami, Leyla'nın hayatını tehdit etti.
Tom beni öldürmekle tehdit etti.
Gerildiklerinde, baskı ve tehdit altında olduklarında,
Tom, Mary tarafından tehdit edildi.
Tom'u tehdit etmemeliydin.
Onlar tarafından tehdit edildiğimi hissettim.
Tom Mary'yi tehdit etmekle terk etti.
Beni öldürmekle tehdit etti.
Beni öldürmekle tehdit etti.
Tom beni öldürmekle tehdit etti.
O onu öldürmekle tehdit etti.
Meksika ordusu eylem tehdidinde bulundu.
Tom hiç seni tehdit etti mi?
Asistanım işi bırakmakla tehdit etti.
Dan Linda'yı teşhirle tehdit etti.
Dan Linda'yı öldürmekle tehdit etti.
Şu an tehdit edilmiş hissediyorum.
Tom, Mary'yi öldürmekle tehdit etti.
Tom kendini öldürmekle tehdit etti.
Kuşkusuz kendilerini tehdit altında hissediyorlar.
Sami, Leyla'yı terk etmekle tehdit etti.
Leyla, Sami'yi boşanmakla tehdit etti.
Tom bunu yapmakla tehdit etti.
Sami, Leyla'yı boğmakla tehdit etti.
Sami, Leyla'yı öldürmekle tehdit etti.
Belirli bir gangster tarafından tehdit ediliyordu.
Volkanik patlama köyü tehdit etti.
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Onun sırrını ortaya çıkarmakla tehdit ettim.
Tehdit edilmiş hissetmek zorunda değilsin.
Tom beni dövmekle tehdit etti.
Patron beni kovmakla tehdit etti.
Biri o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
Tom beni ihbar etmekle tehdit etti.
Tom hepimizi öldürmekle tehdit etti.
Onların yetişme ortamı ormansızlaşma tarafından tehdit ediliyor.
Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.
Tom bir silahla Mary'yi tehdit etti.
Tom bir bıçakla Mary'yi tehdit etti.
Tom bir tabanca ile Mary'yi tehdit etti.
Tom silahıyla Mary'yi tehdit etti.
Tom kılıcıyla Mary'yi tehdit etti.
Müdür onu işten çıkarma ile tehdit etti.
- Ülkeleri anarşi ile tehdit edilmektedir.
- Ülkeleri anarşi tehditi altında.
Mahallem yoksulluk tehdidi altında.
Tom ömür boyu hapis ile tehdit edildi.
Tom'un kız arkadaşı, ondan ayrılmakla tehdit etti.
Dan kütüphaneyi yakmakla tehdit etti.
- Kiribati iklim değişikliği tehdidi altındadır.
- Kiribati iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.
Mary'nin erkek arkadaşı onu terk etmekle tehdit etti.
O bana ihbar etmekle tehdit etti.
Birbirlerini tehdit ettiler ve ele verdiler.
Tom polisi aramakla tehdit etti.
Tom, Mary'yi bıçağıyla tehdit etti.
Sami, Leyla'nın ilişkisini afişe etmekle tehdit etti.
Sami, Leyla'nın adresini sızdırmakla tehdit etti.
Tom'un biraz tehdit edilmiş hissettiğini düşünüyorum.
ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.
Tom Mary'nin evini yakmakla tehdit etti.
O beni tehdit etti ama korkmadım.
İşçiler greve gitmekle tehdit etti.
- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.
- Tom her şeyi meydana çıkarmakla tehdit etti.
- Tom her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit etti.
- Tom her şeyi ortaya dökmekle tehdit etti.
Mercan resifleri iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.