Translation of "Escape" in Turkish

0.084 sec.

Examples of using "Escape" in a sentence and their turkish translations:

- Escape.
- Escape!

Kaç!

- Escape!
- Flee.

Kaç.

- There is no escape.
- There's no escape.

- Kaçış yoktur.
- Hiçbir kaçış yok.

- You won't escape.
- You will not escape.

Firar etmeyeceksin.

- You will never escape.
- You'll never escape.

Hiçbir zaman kaçmayacaksın.

- He managed to escape.
- She managed to escape.

O kaçmayı başardı.

- Tom tried to escape.
- Tom attempted to escape.

Tom kaçmaya kalkıştı.

- We have to escape.
- We need to escape.

Kaçmamız gerekiyor.

Let's escape together.

Birlikte kaçalım.

They couldn't escape.

Onlar kaçamadı.

Did Tom escape?

Tom kaçtı mı?

We can't escape.

Kaçamayız.

We must escape.

Kaçmalıyız.

They can't escape.

Onlar kaçamazlar.

Try to escape.

Kaçmaya çalış.

You can't escape.

- Kaçamazsın.
- Kaçamazsınız.

You must escape.

- Kaçman lazım.
- Kaçmalısın.

Tom will escape.

Tom kaçacak.

- We cannot let them escape.
- We can't let them escape.

Onların kaçmasına izin veremeyiz.

- I didn't help him escape.
- I didn't help her escape.

Onun kaçmasına yardım etmedim.

- Tom was unable to escape.
- Tom couldn't get away.
- Tom wasn't able to escape.
- Tom can't escape.

Tom kaçamadı.

He managed to escape.

O kaçmayı başardı.

He attempted to escape.

Kaçmaya teşebbüs etti.

They attempted to escape.

Onlar kaçma girişiminde bulundular.

Nobody can escape death.

Hiç kimse ölümden kaçamaz.

How did Tom escape?

Tom nasıl kaçtı?

When did Tom escape?

Tom ne zaman kaçtı?

Let no one escape.

Kimse kaçmasın.

Don't let her escape!

Onun kaçmasına izin vermeyin.

Don't let him escape!

Onun kaçmasına izin vermeyin!

She managed to escape.

O kaçmayı başardı.

Tom wants to escape.

Tom kaçmak istiyor.

We've got to escape.

Kaçmak zorundayız.

We're going to escape.

Biz kaçacağız.

Tom helped me escape.

- Tom kaçmamda yardımcı oldu.
- Tom kaçmama yardım etti.

No one can escape.

Kimse kaçamaz.

I tried to escape.

Ben kaçmaya çalıştım.

They tried to escape.

Onlar kaçmaya çalıştı.

I helped Tom escape.

Tom'un kaçmasına yardım ettim.

Tom helped Mary escape.

Tom Mary'nin kaçmasına yardım etti.

Tom helped us escape.

Tom kaçmamıza yardım etti.

I'll help you escape.

Kaçmana yardım edeceğim.

How will you escape?

Nasıl kurtulacaksın?

Tom managed to escape.

Tom kaçmayı başardı.

Tom tried to escape.

Tom kaçmaya çalıştı.

Don't let Tom escape.

Tom'un kaçmasına izin verme.

Tom failed to escape.

Tom kaçmayı başaramadı.

I helped them escape.

Onların kaçmasına yardım ettim.

I helped him escape.

Onun kaçmasına yardım ettim.

I helped her escape.

Onun kaçmasına yardım ettim.

Don't let them escape!

Onların kaçmasına izin verme.

How did you escape?

Nasıl firar ettin?

She's going to escape.

O kaçacak.

I managed to escape.

Ben kaçabildim.

Tom won't escape punishment.

Tom cezadan kaçmayacak.

We need to escape.

- Kaçmamız gerekiyor.
- Kaçmamız lazım.

Fadil financed Layla's escape.

Fadıl, Leyla'nın kaçışını finanse etti.

I want to escape.

Kaçmak istiyorum.

We have to escape.

Kaçmamız gerekiyor.

I have to escape.

- Kaçmak zorundayım.
- Kaçmalıyım.
- Kaçmam gerekiyor.

Tom wanted to escape.

Tom kaçmak istedi.

I'm going to escape.

Ben kaçacağım.

Sami tried to escape.

Sami kaçmaya çalıştı.

Tom let Mary escape.

Tom, Mary'nin kaçmasına izin verdi.

- There is no escape from fate.
- There is no escape from destiny.

Kaderden kaçış yok.

- Tom attempted to escape from jail.
- Tom tried to escape from prison.

Tom hapishaneden kaçmaya çalıştı.

Some fish escape the nets.

Bazı balıklar ağlardan kurtuluyor.

I had a narrow escape.

Zor kurtuldum.

He was desperate to escape.

Kaçmak konusunda umutsuzdu.

We had a narrow escape.

Kıl payı kurtulduk.

I won't let you escape.

Kaçmana izin vermeyeceğim.

There's no way to escape.

Kaçmak için yol yok.

The prisoners tried to escape.

Mahkumlar kaçmaya çalıştı.

He will not escape punishment.

O, cezadan kaçmayacak.

She had a narrow escape.

O zar zor kaçmayı başardı.

The slave tried to escape.

Köle kaçmaya çalıştı.

Are you trying to escape?

Kaçmaya mı çalışıyorsun?

You'll never escape that way.

Asla o şekilde kaçmayacaksın.

There's no escape for her.

Onun için kaçış yok.

How did you all escape?

Hepiniz nasıl kaçtınız?

Tom let the prisoner escape.

Tom tutuklunun kaçmasına izin verdi.

I was lucky to escape.

Kaçtığım için şanslıydım.

Tom was desperate to escape.

Tom kaçmak için umutsuzdu.

You can't escape from reality.

Gerçeklikten kaçamazsın.

The fish wants to escape.

Balık kaçmak istiyor.

Were you trying to escape?

Kaçmaya mı çalışıyordun?

We didn't help Tom escape.

Tom'un kaçmasına yardım etmedik.

I won't try to escape.

Ben kaçmaya çalışmayacağım.

They won't let Tom escape.

- Onlar Tomû kaçırmayacaklar.
- Onlar Tom'un kaçmasına izin vermeyecekler.