Translation of "Earlier" in Turkish

Girls are losing their virginity earlier and earlier.

Kızlar bakireliklerini gittikçe daha erken kaybediyor.

- We should have set off earlier.
- We should have departed earlier.
- We should've departed earlier.
- We should've set off earlier.

- Daha erken yola çıkmalıydık.
- Daha önce ayrılmalıydık.

Sorry about earlier.

Daha önce söylediklerim için üzgünüm.

Tom left earlier.

Tom daha önce gitti.

We met earlier.

Bugün daha erken buluştuk.

I called earlier.

Daha önce aradım.

- You should have come earlier.
- You should've come earlier.

Daha erken gelmeliydin.

- I should have left earlier.
- I should've left earlier.

Daha önce yola çıkmalıydım.

- I should have come earlier.
- I should've come earlier.

Daha erken gelmeliydim.

- We should have left earlier.
- We should've left earlier.

Biz daha önce ayrılmalıydık.

- I should've started earlier.
- I should have started earlier.

Daha önce başlamalıydım.

- We should've started earlier.
- We should have started earlier.

Daha önce başlamalıydık.

- You should've started earlier.
- You should have started earlier.

Daha önce başlamalıydın.

- I should've quit earlier.
- I should have quit earlier.

Daha önce istifa etmeliydim.

- We should've quit earlier.
- We should have quit earlier.

Daha önce istifa etmeliydik.

- You should've quit earlier.
- You should have quit earlier.

Daha önce çıkmalıydın.

- Tom should have left earlier.
- Tom should've left earlier.

- Tom daha erken ayrılmalıydı.
- Tom daha önce ayrılmış olmalıydı.

- You should've left earlier.
- You should have left earlier.

Daha önce gitmeliydin.

- I should've arrived earlier.
- I should have arrived earlier.

Daha önce varmalıydım.

- We should've done this earlier.
- We should've done that earlier.
- We should have done that earlier.
- We should have done this earlier.

Bunu daha önce yapmamız gerekirdi.

- Sorry I didn't understand earlier.
- Sorry, I didn't understand earlier.

Üzgünüm daha erken anlamadım.

Earlier than the moon

Ay'dan daha önce

I was lying earlier.

Daha önce yalan söylüyordum.

I saw Tom earlier.

Tom'u daha önce gördüm.

I noticed that earlier.

Bunu daha önce fark ettim.

Tom came by earlier.

Tom daha erken geldi.

I saw them earlier.

Ben onları daha önce gördüm.

I saw him earlier.

Ben onu daha önce gördüm.

I should've come earlier.

Daha erken gelmeliydim.

Was Tom here earlier?

- Tom burada mıydı?
- Tom daha önce burada mıydı?

We had oysters earlier.

Daha önce istiridye yedik.

I'll come earlier tomorrow.

Yarın daha erken geleceğim.

- You should've said so earlier.
- You should have said so earlier.

Çok daha erken söylemeliydin.

- Tom must've been here earlier.
- Tom must have been here earlier.

Tom daha önce buraya gelmiş olmalı.

- I should've said something earlier.
- I should have said something earlier.

Daha önce bir şey söylemeliydim.

- I should've gone home earlier.
- I should have gone home earlier.

Eve daha erken gitmeliydim.

- I should've told Tom earlier.
- I should have told Tom earlier.

Tom'a daha önce söylemeliydim.

- You should have gotten up earlier.
- You should've gotten up earlier.

Daha erken kalkmalıydın.

- We should've gotten here earlier.
- We should have gotten here earlier.

Buraya daha önce gelmeliydik.

- We should've gotten up earlier.
- We should have gotten up earlier.

Daha erken kalkmalıydık.

The earlier I go to bed, the earlier I get up.

Ne kadar erken yatağa gidersem o kadar erken uyanırım.

- I should've done this earlier.
- I should have done this earlier.

Bunu daha önce yapmalıydım.

- We probably should've left earlier.
- We probably should have left earlier.

Biz muhtemelen daha önce gitmeliydik.

- Tom should've gone home earlier.
- Tom should have gone home earlier.

Tom eve daha erken gitmeliydi.

- We should've started this earlier.
- We should have started this earlier.

Buna daha önce başlamalıydık.

- You should've come here earlier.
- You should have come here earlier.

Buraya daha önce gelmeliydin.

- I will come earlier next time.
- Next time I'll come earlier.

Gelecek sefer daha erken geleceğim.

- Tom should have told me earlier.
- Tom should've told me earlier.

Tom bana daha önce söylemeliydi.

- Tom could've told me earlier.
- Tom could have told me earlier.

Tom bana daha erken söyleyebilirdi.

- You could've told me earlier.
- You could have told me earlier.

Bana daha önce söyleyebilirdin.

- You should've told me earlier.
- You should have told me earlier.

Bana daha evvel söylemeliydin.

- I should've warned you earlier.
- I should have warned you earlier.

Seni daha önce uyarmam gerekirdi.

- You should've done that earlier.
- You should have done that earlier.

Onu daha önce yapmalıydın.

- Tom should've done that earlier.
- Tom should have done that earlier.

Tom onu daha önce yapmalıydı.

- We should've done that earlier.
- We should have done that earlier.

Onu daha önce yapmamız gerekirdi.

- You really should've left earlier.
- You really should have left earlier.

Sen gerçekten daha önce ayrılmalıydın.

- I think Tom should've left earlier.
- I think Tom should have left earlier.
- I think that Tom should've left earlier.

Bence Tom daha erken ayrılmalıydı.

- Tom said he should've left earlier.
- Tom said that he should've left earlier.
- Tom said he should have left earlier.

Tom daha önce ayrılması gerektiğini söyledi.

- Tom said I should've left earlier.
- Tom said I should have left earlier.
- Tom said that I should've left earlier.

Tom daha önce ayrılmam gerektiğini söyledi.

- Tom said Mary should've left earlier.
- Tom said that Mary should've left earlier.
- Tom said Mary should have left earlier.
- Tom said that Mary should have left earlier.

Tom, Mary'nin daha önce ayrılması gerektiğini söyledi.

The patient I mentioned earlier?

Size bahsettiğim şu hasta

Should we get up earlier?

Daha erken kalkmamıza gerek var mı?

Tom should have left earlier.

Tom daha erken ayrılmalıydı.

Why don't you come earlier?

- Neden daha erken gelmiyorsun?
- Daha erken gelsene.

I came earlier than him.

Ondan daha erken geldim.

I came earlier than her.

Ben ondan daha önce geldim.

You should've said so earlier.

Çok daha erken söylemeliydin.

I did that earlier today.

Onu bugün daha erken yaptım.

Tom came by here earlier.

Tom burayı daha önce ziyaret etti.

Why wasn't I informed earlier?

Neden daha önce haber edilmedim?

Tomorrow I must leave earlier.

Yarın daha erken gitmeliyim.

I heard from Tom earlier.

Daha önce Tom'dan duydum.

I wish we'd met earlier.

Keşke daha önce karşılaşsaydık.

You might've said something earlier.

Daha önce bir şey söylemiş olabilirsin.

Tom arrived earlier than usual.

Tom her zamankinden daha erken geldi.

Wasn't Tom here earlier today?

Tom bugün daha önce burada değil miydi?

Tom left earlier this morning.

Tom bu sabah daha erken ayrıldı.

Next time I'll come earlier.

Gelecek sefer daha erken geleceğiz.

I should have left earlier.

Daha önce yola çıkmalıydım.

He died five years earlier.

O beş yıl daha erken öldü.

Tom died earlier this year.

Tom bu senenin başlarında öldü.

He sent his luggage earlier.

O, bagajını daha erken gönderdi.

I caught an earlier flight.

Daha erken bir uçuş yakaladım.

Tom was here earlier today.

Tom bugün erken buradaydı.

You needed to arrive earlier.

Daha erken gelmen gerekiyordu.

I will return earlier tomorrow.

Yarın daha erken döneceğim.

I should've told them earlier.

Onlara daha önce söylemeliydim.

I should've told him earlier.

Ona daha önce söylemeliydim.

I came earlier than usual.

Ben her zamankinden daha erken geldim.

Tom retired earlier this year.

Tom bu yılın başlarında emekli oldu.

He arrived earlier than usual.

O, her zamankinden daha erken geldi.

Why didn't you come earlier?

Neden daha erken gelmedin?

I ate my lunch earlier.

Öğlen yemeğimi daha önce yedim.