Translation of "Downtown" in Turkish

Tom went downtown.

Tom şehir merkezine gitti.

I'm headed downtown.

Şehir merkezine gidiyorum.

I'm heading downtown.

Şehir merkezine gidiyorum.

Tom lives downtown.

Tom şehir merkezinde yaşıyor.

Take Tom downtown.

Tom'u şehir merkezine götür.

Let's go downtown.

Şehir merkezine gidelim.

Take us downtown.

Bizi çarşıya götür.

Take them downtown.

Onları çarşıya götür.

Take me downtown.

Beni çarşıya götür.

Take him downtown.

Onu çarşıya götür.

Take her downtown.

Onu çarşıya götür.

We're going downtown.

Biz şehir merkezine gidiyoruz.

I live downtown.

Şehir merkezinde yaşıyorum.

I walked downtown.

Şehir merkezine yürüdüm.

Sami walked downtown.

Sami şehir merkezine yürüdü.

Sami lives downtown.

Sami şehir merkezinde yaşıyor.

- I'm going downtown.
- I'm going to the center of town.
- I'm headed downtown.
- I'm heading downtown.

Şehir merkezine gidiyorum.

The skyscraper is downtown.

Gökdelen, kent merkezindedir.

Come downtown with us.

Bizimle çarşıya gel.

Let's go shopping downtown.

Çarşıya alışverişe gidelim.

I love downtown Boston.

Şehir merkezindeki Boston'u seviyorum.

I don't go downtown.

Şehir merkezine gitmem.

Do you work downtown?

Şehir merkezinde mi çalışıyorsun?

There's a fire downtown.

Şehir merkezinde bir yangın var.

I've stopped going downtown.

Şehir merkezine gitmeyi bıraktım.

Don't you work downtown?

Sen şehir merkezinde çalışmıyor musun?

I went downtown yesterday.

Dün şehir merkezine gittim.

I was downtown yesterday.

Dün şehir merkezindeydim.

Tom is going downtown.

Tom şehir merkezine gidiyor.

Which way is downtown?

Hangi yol şehir merkezine gider?

We are going downtown.

- Çarşıya gidiyoruz.
- Merkeze iniyoruz.

I met him downtown.

Onunla şehir merkezinde buluştum.

- We go downtown to do shopping.
- We're going downtown to go shopping.

Alışveriş etmek için şehir merkezine gidiyoruz.

- I drove downtown to meet him.
- I drove downtown to meet her.

Onunla buluşmak için şehir merkezine gittim.

Main road, straight to downtown.

Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.

Give us a ride downtown.

Bizi şehir merkezine götür.

There are many hotels downtown.

Şehir merkezinde çok sayıda otel var.

She doesn't like living downtown.

O, şehir merkezinde yaşamaktan hoşlanmaz.

I never go downtown nowadays.

- Şu sıralar hiç çarşıya çıkmıyorum.
- Şu sıralar hiç şehir merkezine gitmiyorum.

How do you get downtown?

Şehir merkezine nasıl gidiyorsunuz?

Tom went downtown this afternoon.

Tom bu öğleden sonra kent merkezine gitti.

I'm going to drive downtown.

Şehir merkezine gideceğim.

My office is located downtown.

Ofisim şehir merkezinde yer alır.

The bus takes you downtown.

Otobüs sizi şehir merkezine götürür.

I went downtown this afternoon.

Bu öğleden sonra şehir merkezine gittim.

Have you been downtown recently?

Yakınlarda şehir merkezinde bulundunuz mu?

Tom doesn't like living downtown.

Tom şehir merkezinde yaşamaktan hoşlanmıyor.

I don't like living downtown.

Şehir merkezinde yaşamayı sevmem.

Do you go downtown often?

Şehir merkezine sık sık gider misin?

Did you go downtown yesterday?

Dün şehir merkezine gittin mi?

- We are going downtown to eat pizza.
- We're going downtown to eat pizza.

Pizza yemek için şehir merkezine gidiyoruz.

- I thought your house was downtown.
- I thought that your house was downtown.

Evin şehir mekezinde sanıyordum.

- What number is the downtown train?
- What platform does the downtown train leave from?

Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?

Traffic downtown is all backed up.

Şehir merkezinde trafik sıkışıklığı var.

I often go downtown on Sunday.

Pazar günü sık sık şehir merkezine giderim.

My mother went shopping downtown yesterday.

Annem dün çarşıya alışverişe gitti.

I drove downtown to meet Tom.

Tom'la buluşmak için şehir merkezine gittim.

We go downtown to do shopping.

Alışveriş yapmak için şehir merkezine gidiyoruz.

I need to go to downtown.

- Benim şehir merkezine gitmem gerekiyor.
- Şehir merkezine gitmeliyim.

There are many tall buildings downtown.

Şehir merkezinde birçok yüksek binalar var.

Tom went downtown with his friends.

Tom arkadaşları ile birlikte kent merkezine gitti.

I drove downtown to meet them.

Onlarla buluşmak için şehir merkezine gittim.

Which train takes me to downtown?

Beni kent merkezine hangi tren götürür?

The train station is located downtown.

Tren istasyonu şehir merkezinde yer almaktadır.

I was doing some shopping downtown.

Ben şehir merkezinde alışveriş yapıyordum.

Tom went downtown to do shopping.

Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.

Tom suggested that we go downtown.

Tom şehir merkezine gitmemizi önerdi.

Tom went downtown to buy supplies.

Tom gereçler almak için şehir merkezine gitti.

Tom and Mary have gone downtown.

Tom ve Mary şehir merkezine gitti.

How often do you go downtown?

Şehir merkezine ne sıklıkta gidiyorsun?

They're building a new hotel downtown.

Şehir merkezinde yeni bir otel inşa ediyorlar.

Are you going downtown this afternoon?

Bu öğleden sonra şehir merkezine gidiyor musun?

Have you been downtown this week?

Bu hafta şehir merkezine gittin mi?

Tom is going downtown, isn't he?

Tom şehir merkezine gidiyor, değil mi?

He went downtown to do shopping.

Çarşıya alışveriş yapmaya gitti.

- Tom said he didn't like living downtown.
- Tom said that he didn't like living downtown.

Tom şehir merkezinde yaşamaktan hoşlanmadığını söyledi.

- Where do the buses for downtown leave from?
- Where do the buses headed downtown leave from?

Şehir içi otobüsler nereden kalkar?

Where is the bus stop for downtown?

Şehir merkezi için otobüs durağı nerede?

The hotel he's living in is downtown.

Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.

We should try that new restaurant downtown.

Şehir merkezindeki şu yeni restoranı denemeliyiz.

What's the fastest way to get downtown?

Kent merkezine gitmek için en hızlı yol nedir?

Ondoy and his companion are going downtown.

Ondoy ve arkadaşı kent merkezine gidiyorlar.

Let's go downtown to do our shopping.

Alışverişimizi yapmak için şehir merkezine gidelim.

Do you feel safe in downtown Boston?

Boston şehir merkezinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?

I go downtown several times a week.

Haftada birkaç kez şehir merkezine giderim.

Just like these nocturnal possums in downtown Melbourne.

Melbourne şehir merkezindeki bu gececi keseli sıçanlar gibi.

I don't really have time to go downtown.

Gerçekten kent merkezine gitmek için vaktim yok.

We have an office located in downtown Boston.

Boston şehir merkezinde kurulmuş bir ofisimiz var.

I'm not in the mood to go downtown.

Şehir merkezine gitme modumda değilim.

What platform does the downtown train leave from?

Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?

Layla drove twenty minutes to a bank downtown.

Leyla şehir merkezindeki bir bankaya araçla yirmi dakikada gitti.

- I could have sworn that I saw Tom downtown today.
- I could've sworn that I saw Tom downtown today.

Tom'u bugün şehir merkezinde gördüğüme yemin edebilirdim.

- Tom lives in a three-bedroom apartment in downtown Boston.
- Tom lives in a three-room apartment in downtown Boston.

Tom Boston'da şehir merkezinde üç-yatakodalı bir apartmanda yaşıyor.

Just before they hibernate, these black bears hit downtown.

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

There was an enormous traffic jam in downtown Kyoto.

Şehir merkezi Kyoto'da büyük bir trafik sıkışıklığı vardı.

The house I bought is pretty far from downtown.

Satın aldığım ev şehir merkezinden oldukça uzakta.

Do you have a map of the downtown area?

Şehir merkezi haritan var mı?

It's expensive to rent an office in downtown Boston.

Boston'un şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.

Tom had to go downtown to do some shopping.

Tom biraz alışveriş yapmak için şehir merkezine gitmek zorunda kaldı.

Tom and Mary are going downtown to eat pizza.

Tom ve Mary pizza yemek için şehir merkezine gidiyorlar.