Examples of using "Douglas" in a sentence and their turkish translations:
Douglas, köleliğe karşı koymadı.
Douglas sonunda Lincoln ile konuşmaya karar verdi.
Douglas, kısa, ağır bir adamdı.
Douglas sonunda Lincoln ile konuşmayı kabul etti.
Lincoln ve Douglas iki saat konuştu.
Douglas, kararın doğru olduğuna inandığını söyledi.
Nasılsınız, adım Douglas. Tanıştığımıza memnun oldum.