Examples of using "Deteriorated" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl'ın sağlığı bozuldu.
- İşler kötüye gitti.
- İşler kötüleşti.
Durum gerçekten kötüleşti.
Durum kötüleşti.
Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
Son birkaç yıldır hava kalitesi kötüleşti.
Tom, en son altı ay önce gördüğünden beri, annesinin ne kadar kötüye gittiğini görmekten şok olmuştu.