Examples of using "Suffered" in a sentence and their turkish translations:
Yeterince acı çektim.
Hepimiz acı çektik.
Tom istismara uğramıştı.
Onlar yeterince acı çekti.
Sen yeterince acı çektin.
Ben güneş çarpmasından muzdarip oldum.
- Sami anksiyeteden muzdaripti.
- Sami anksiyete çekiyordu.
Tom çok acı çekti.
Onlar dumandan muzdarip oldular.
O büyük kayıplara tahammül etti.
O bir hakarete katlandı.
Tom hafif yaralandı.
Tom depresyon geçirdi.
Yeterince acı çekmedim mi?
Dan başından yaralandı.
Çok acı çektim.
Üçü de yaralandı.
Biz çok acı çektik.
O ağır yaralandı.
O, romatizmadan muzdarip oldu.
Kuwait ciddi hasar gördü.
Biz yeterince acı çektik.
Tom'un popülaritesi azalmadı.
Onlar burada açık bir şekilde acı çekti.
Tom yeterince acı çekmedi mi?
- Leyla kanser hastasıydı.
- Leyla kanserden muzdaripti.
Tom sessizce acı çekiyordu.
Sami bir felç geçirdi.
Sami aşırı kayıp yaşadı.
Ben acı çektiğini söyleyebilirim.
Tom'un acı çektiğini sanmıyorum.
Şirket büyük kayıplar yaşadı.
O sık sık diş ağrısından muzdarip oldu.
O, afaziden çekti.
Biz birlikte çok acı çektik.
Benim ailem de acı çekti.
O sık sık diş ağrısı çekti.
Düşman şaşırtıcı kayıplara maruz kaldı.
Tom çok acı çekti.
Çok büyük bir acı çektik.
Sağlık sorunları yaşadı.
Kulak burun boğaz uzmanı hipopotomonstrosesquipedaliofobia'dan muzdaripti.
- Böbrek yetmezliği çekiyordum.
- Böbrek yetmezliğinden muzdariptim.
Tom sadece küçük yaralanmalar yaşadı.
Tom baş yaraları geçirdi.
Tom kemik kanserinden acı çekti.
Tom birçok kayıp yaşadı.
O bir sinir krizi geçirdi.
- Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.
Dul kadın mide kanserinden muzdarip.
Şirket büyük bir zarar yaşadı.
Yüksek kan basıncından rahatsızlık çekiyor.
O, kötü bir soğuk algınlığı geçirdi.
O bir kalp krizi geçirmişti.
Biz oldukça büyük bir kayba maruz kaldık.
Kayakçı br kafa tramvası yaşadı.
Mortgage borcumdan dolayı sıkıntı çektim.
Mülteciler fiziksel ve duygusal olarak acı çekti.
Birçok yolcu, üçüncü derece yanıklardan muzdaripti.
Tom ciddi kafa travması yaşadı.
Tom çökmüş bir akciğerden muzdaripti.
Otobüs sürücüsü hafif yaralara maruz kaldı.
Bir sürü zarara katlandık.
O bir kalp krizi geçirmişti.
Amerikan ekonomisi bir durgunluk yaşadı.
Bir kişi hayatı tehdit edici yaralara katlandı.
Bir polis memuru hafif yaralandı.
Birkaç itfaiyeci hafif yaralandı.
Demokratlar tarihi bir yenilgiye uğradılar.
Tom'un çok acı çektiğini mi düşünüyorsun?
Leyla, sınırdaki kişilik bozukluğundan muzdaripti.
Leyla şiddetli bir depresyondan muzdaripti.
Leyla, anne ve babasının boşanmasından acı çekiyordu.
Sami pek çok başarısız ilişkiden sıkıntı yaşadı.
Otuz yıl boyunca depresyonla mücadele etti.
Çocukken istismara uğramıştı.
Tangodan hoşlanmaya başlamak için
İnsanlar patlamalarda ağır kayıplara maruz kaldılar.
Bina depremden çok etkilendi.
Yaraları yüzünden korkunç ağrı çekiyordu.
Tayfundan ötürü ağır hasar gördük.
O bir genç olarak anoreksiyadan muzdaripti.
10,000 dolarlık bir kaybımız oldu.
Yüzlerce şehir ve kasaba hasar gördü.
Bitkiler dondan zarar gördüler.
- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.
Tom'un benlik saygısı ciddi bir darbe aldı.
Tom ve Mary çok acı çektiler.
Tom migren ağrılarından yıllarca çekti.
Yıllarca migren ağrılarıyla boğuştu.
Bir kayıp verdiyseniz veya travma yaşadıysanız,
komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten
Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
O, araba kazasında iç yaralanma geçirdi.
Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
Sami vücudundaki birkaç ciddi yaradan muzdaripti.
İşkence edilirken onun çektiği acı akılalmazdı.
Kocası öldüğünden beri Christina çok acı çekiyor.
Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.