Examples of using "Declined" in a sentence and their turkish translations:
Reddetmeliydim.
Tom kibar bir şekilde reddetti.
Tom daha fazla yorum yapmayı reddetti.
O, onların davetini reddetti.
- O yorum yapmaktan kaçındı.
- O, yorum yapmayı reddetti.
Yorum yapmayı reddetti.
O benim önerimi reddetti.
O davetimizi reddetti.
O, daveti reddetti.
Tom daveti reddetti.
Tom onların davetlerini reddetti.
Tom Mary'nin teklifini geri çevirdi.
Tom, Mary'nin davetini reddetti.
Tom davetimi reddetti.
Yetkililer yorum yapmaktan kaçındı.
Ben daveti reddettim.
Mary daveti reddetti.
Teklifim reddedildi.
Daveti reddetmeliydin.
Ben kişisel nedenler için reddedildim.
O röportaj yapmayı reddetti.
Tom röportaj yapmayı reddetti.
Tom, Mary'nin davetini kibarca reddetti.
O kibarca daveti reddetti.
Tom daha fazla söylemeyi reddetti.
Tom ayrıntıları temin etmeyi reddetti.
Tom özellikleri sunmayı reddetti.
Tom detayları vermeyi reddetti.
Tom daha fazla yorum yapmayı reddetti.
Tom bizim iş teklifini reddetti.
Üniversite cevap vermeyi reddetti.
Tom onu onaylamayı reddetti.
Onlar reddetti.
Tom'un davetini kibarca reddettim.
Akşam yemeğine davetini reddettim.
Tom bir röportaj yapmayı reddetti.
Tom tanıklık yapmayı reddetti.
Tom o anlaşmayı reddettiğini söylüyor.
Leyla standa girmeyi reddetti.
Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.
Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.
Doğum oranı neden bu kadar keskin şekilde düştü?
Onlar bizim partiye daveti reddetti.
Yaşlanırken, sağlığım zayıfladı.
Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.
İş teklifini çok kibar şekilde reddetti.
Ondan daha fazla bahsetmeyi reddetti.
Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.
Volkanik patlamadan sonra, bu tür geriledi.
Tom bu yazı için yorum yapmaktan kaçındı.
Tom Mary'nin partisine daveti reddetti.
Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
Cumhurbaşkanı hassas soruyu cevaplamayı kibarca reddetti.
Davetimi reddetti.
Onların bana önerdiği işi reddettim.
Tom yorum yapmayı kabul etmedi.
Tom hiçbir yorum yapmadı.
Teklifi reddetti, ben de aynı şekilde.
Tom'un teklifi reddedildi.
Teklifim reddedildi.
O onların davetini reddetti.
Kendisine yöneltilen sorulara cevap vermekten kaçındı.
Meşgul olduğunu söyleyerek ricamı reddetti.
Tom'un davetini ellerinden geldiğince nazikçe reddettiler.
Son birkaç yıldır karımız düştü.
Doların Avroya karşı kuru inişe geçti.
Reddedilmeyeceğinden eminim.
Onlar kitabımı yayınlamayı reddettiler.
Tom teklifi reddetti.
Yoksulluk 2000'lerde Latin Amerika'da yüzde 50'den fazla azaldı.
Reddedilmeyeceğinden kesinlikle eminim.