Examples of using "Refuse" in a sentence and their turkish translations:
Reddediyorum.
Reddedemedim.
Tom reddedemiyor.
Reddedemezdim.
Tom reddedebilir.
Reddetmeliyim.
Kim reddedebildi?
Reddedebilirsin.
Reddedemem.
Ben onu yapmayı reddediyorum.
Cevap vermeyi reddediyorum.
Gerçekten reddedemiyorum.
Ben çalışmayı reddediyorum.
Yardım etmeyi reddediyorum.
Nasıl reddebilirim?
Biz nasıl reddedebiliriz?
Reddedersem ne olacak?
Gitmeyi reddediyorum.
Entegre olmayı reddediyorlar.
Dinlemeyi reddediyorum.
Bunu cevaplamayı reddediyorum.
Bu argümanı net bir şekilde reddediyorum.
Tom, Mary'nin ricasını reddedemezdi.
- Sizi nasıl reddedebilirim?
- Seni nasıl reddedebilirim?
Bunu kabul etmeyi reddediyorum.
Bunu kabul etmeyi reddediyorum.
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Ona hiçbir şey reddedemem.
Ona hiçbir şey reddedemem.
Muhtemelen nasıl reddedebilirim?
Orada oturmayı reddediyorum.
Onu yapmayı reddediyorum.
Üzgünüm, onu reddedemem.
- Kargalar sık sık çöp ararlar.
- Kargalar ekseriyetle çöp ararlar.
Korkmayı reddediyorum.
Tom'a yardım etmeyi reddediyorum.
Vazgeçmeyi reddediyorum.
Boston'u terk etmeyi reddediyorum.
Kuşları kafese koymayı reddediyorum.
Maalesef reddetmek zorundayım.
asla ama asla geri çevirmiyorum.
Sorunu tartışmayı reddediyorum.
Sorunuza cevap vermeyi reddediyorum.
Çocuklarım balık yemeyi reddediyor.
Reddetmesi zor bir insansın.
Bu onların reddedemeyeceği bir öneri.
Onun teklifini reddetmek zorunda kaldım.
Tom torunlarından herhangi bir şey reddedemez.
Bu reddetmek için zor bir teklif.
Gerçeklerden kaçıyorsun.
Tom'un sorununu güçlükle reddedebildim.
Tom'un yardımını güçlükle reddedebildim.
Sadece gitmeyi reddedebilirim.
Kapıyı açmayı reddediyorum.
Ben buna cevap vermeyi reddediyorum.
Soruya cevap vermeyi reddediyorum.
Ben bu cümleyi yazmayı reddediyorum.
Kim böyle bir öneriyi reddeder?
Ben hâlâ bunu yapmayı reddediyorum.
E-kitapları okumayı reddediyorum.
Üzgün olduklarını söylemeyi reddediyorlar.
Topluma entegre olmayı reddettiler.
Diktatör olmayı reddediyorum.
Kuklan olmayı reddediyorum.
Daha fazla beklemeyi reddediyorum.
O şarkıyı söylemeyi reddediyorum.
Onu yapmayı reddedemem.
Tom reddedemeyecektir.
Tom onu yapmayı reddederdi.
- Tom ile konuşmayı reddediyorum.
- Tom'la konuşmayı reddediyorum.
O reddedemeyeceğim bir öneriydi.
- O bana reddedemeyeceğim bir teklif yaptı.
- Bana reddedemeyeceğim bir teklifte bulundu.
Senin o adamla evlenmene izin vermeyi reddediyorum.
Artık sana itaat etmeyi reddediyorum.
Ben o planı kabul etmeyi reddediyorum.
Onun yardımını reddetmekle hata yaptın.
Korkarım ki o benim talebimi reddedecek.
Bundan vazgeçmeyi reddediyorum.
Reddedersen Tom öfkelenir.
Senin özürlerini dinlemeyi reddediyorum.
Kimse böyle bir teklifi reddetmez.
Sadece Tom'a yardım etmeyi reddebildim.
Bizimle birlikte ayrılmayı reddediyor musunuz?
Bu ilacı içmeyi reddetmelisin.
Öneriyi kabul etmeyi reddedebiliriz.
Daha fazla görmezden gelmeyi reddediyorum.
Tom Mary'nin yardımını reddetmekle hata yaptı.
Tom Mary'nin reddeceğinden emin.
Nasıl reddedebileceğimi anlamıyorum.
Kim böyle cömert bir teklifi reddederdi?
Bunun hakkında bir şey söylemeyi reddediyorum.
Kredi kartlarına başvurmayı reddediyorum.
Tom'un onu yapmasına yardımcı olmayı reddettim.
O, Leyla'nın reddedemeyeceği bir teklifti.