Examples of using "Consideration" in a sentence and their turkish translations:
Onun üzerinde düşünülüyor.
Onu göz önüne alacağım.
Onu dikkate alacağız.
Bu dikkatli bir değerlendirme gerektirir.
Saygı çok gereklidir.
Lütfen biraz dikkat gösterin.
Sorun düşünmeye değmez.
Her şeyi göz önünde bulundurdum.
Onu dikkate alacağım.
Onu dikkate alacağız.
Tom dikkatli düşündükten sonra kabul etti.
Her şeyi göz önünde bulundurdum.
merak ediyorsanız, bunun ötekileştirilen,
Mesele şimdi inceleniyor.
- Her olasılığı göze aldılar.
- Her olasılığı göz önünde bulundurdular.
Bir seçenek şimdi görüşülmekte.
Bu plan şu anda inceleniyor.
Programı dikkate almalıydık.
Her şeyi göz önünde bulundurmalısın.
Yeni metot epeyce düşünmeye değer.
Tam olarak düşündükten sonra teklifi kabul ettim.
Biz onu dikkate almayı unuttuk.
Çok düşündükten sonra onun önerisini kabul ettik.
Onun hastalığına dikkat etmelisin.
Gerçeği dikkate almalısın.
Bu planı dikkatinize sunuyorum.
Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
Bu sorunu göz önüne almak zorundayız.
Tom'un onu dikkate alacağından eminim.
Onu dikkate alacağım.
Her şeyi göz önüne alarak o arabayı satın aldı.
Senin hürmetine onu affedeceğim.
Her şeyi göz önüne alırsak, o suçlu olamaz.
Annenin tavsiyesini dikkate almalısın.
- O, annesinin tavsiyesini göz önünde bulundurmalıdır.
- O, annesinin tavsiyesini göz önünde tutmalıdır.
Uzun düşündükten sonra, Beth makine mühendisliği konusunda uzmanlaşmaya karar verdi.
Her şeyi göz önünde bulundurarak, onun davranışı mazur görülebilir.
Her şeyi dikkate alacak olursak, sonuç umduğumdan daha iyi.
Göz önünde bulundurmak zorunda olduğun ilk şey zamandır.
Her şeyi göz önünde bulundurarak, onlara bir şans daha verilmeli.
Kadın olduğunun bu kadar az ayırdında olması ürpertici.
Dikkatli düşündükten sonra onun teklifini kabul etmemeye karar verdim.
dikkate alındığında bizi biz yapan şey.
Artık genç olmadığını dikkate alsan iyi olur.
Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.
Bu konuları bir bütün olarak ele alma. Hepsine ayrı ayrı kafa yorman gerekiyor.
Biz fiyat hakkında düşünmedik.
Her şeyi göz önünde bulundurarak, fikirden vazgeçmeye kararımı verdim.
Bence sevgi birinin kendi duygularını dizginleyebilir ve diğerlerini dikkate alır.
Ben onun hakkında düşüneceğim.
Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
Müslüman değilim. Oruç tutmamalıyım. Ama aynı apartmanda yaşadığım sürece geleneği dikkate almak önemlidir.
İçerik ve düşüncenin çoğu herhangi bir dile bağımlı olmasına rağmen, Japoncaya odaklanırken, cümle yapısındaki farklar ya da bireysel kelimelerin ayrı ve açıkça yazılmamaları gerçeği o zaman düşünce hakkında birkaç nokta gerektirir.