Examples of using "Competition" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir yarışma değil.
Rekabet fiyatları indiriyor.
...yoğun bir rekabet var.
Bu ciddi bir rekabet!
Rekabet faydalıdır.
Senin yarışman var.
Onlar senin yarışman.
Bu haksız rekabet.
Bu gerçekten bir yarışma değil.
Bu taktikler tehlikeli. Rakibi susturulunca...
Rakipleri çetin.
Tom yarışmayı kazandı.
Bu zamanlanmış bir yarışma.
Kıyasıya bir rekabet vardı.
Bu rekabet katı.
- Yarışmaya ne oldu?
- Rekabete ne oldu?
Ben rekabeti severim.
Yarışmayı kaçırdım.
Bu bir yarışmaydı.
Rekabet had safhada.
Ben rekabeti severim.
Tom rekabeti sevmez.
Yarışmayı o kazandı.
Bu bir yarışma değil.
Rekabet sizi daha iyi yapar.
Gerçek bir rekabetimiz olacak.
Rekabet müthiştir.
Tom yarışma için yaşıyor.
Yarışı kim kazandı.
Ama rakipleri de var.
Rekabet şiddetlendi.
Biz sert bir rekabetle karşılaştık.
Rekabet olmazdı.
Yarışma neyi daha iyi yapıyor?
Biraz rekabet iyidir.
Rekabet çocuklar için iyi mi?
Çok fazla rekabet var.
Rekabet de böyle değil midir zaten?
Rekabetten korkmuyoruz.
Rekabet sağlıklı bir şeydir.
Çetin rekabet olacak.
Tom vücut geliştirme yarışmasını kazandı.
Rekabet yoğun olacak.
Yarışma kesinlikle inanılmazdı.
Sağlıklı rekabet her zaman iyidir.
Her zaman iyi bir rekabet vardı.
- Rekabet olacak.
- Yarışma olacak.
Tom biraz rekabet edebilir.
Yarışma çok zordu.
Rekabet o kadar kötü mü?
Tom rekabetten korkmuyor.
ötürü zarar gördü. Eğer Amazon rekabeti fiziksel dünyaya da taşırsa
Yarışmanın zor olduğunu duydum.
Ya da rekabet bitecek mi?
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
Tom başparmak güreş yarışmasını kazandı.
Tom yarışmaya katıldı.
O, yarışmadan diskalifiye edildi.
Yarışma hakkında endişeli misin?
O, yarışmada birinci geldi.
Tom yarışmadan ayrıldı.
Tom yarışmaya girmeye karar verdi.
- O, yarışmada altın kazandı.
- O, yarışmada altın madalya kazandı.
Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.
idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken
O makam için rekabet çok yoğun.
Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
At koşum bağlama yarışmasına katıldı.
Yarışmanın oldukça sert olduğunu duydum.
Yarışmada elli gönüllü var.
Mary yarışmada takımını temsil etti.
O şanslıydı ve yarışmayı kazandı.
Tom Uluslararası Chopin Piyano Yarışması'nı kazandı.
Tom yarışmada birinci geldi.
İşte çok rekabet var.
Rekabet gittikçe daha sert oluyor.
Biz yazım yarışmasında ödüller kazandık.
Onlar yazım yarışmasında ödüller kazandılar.
O yeni şirket rekabeti yumuşatabilir.
Şu anda çok rekabetimiz var.
Yarışmaya katılmak istedi.
Yarışmada ödül kazandı.
Tom yarışmaya girmeyi planlıyor, değil mi?
dürüstçe söyleyeyim, rekabete inanmıyorum.
Eğer oynamak istediğiniz oyun buysa burada gerçekten de bir yarış,
Firmamız kıyasıya rekabete karşı hayatta kalmakta başarısız oldu.
O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
Bu şubat ayında bir piyano yarışmasına katılıyorum.
Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Yarışma aslında ne iyi ne de kötü.
Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.
Tom yarışmaya girmeyi planlıyor, değil mi?
Yazım yarışmasında bir ödül kazandım.
O, yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
O, yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Mary yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Bu tür rekabete alışkın değilim.