Translation of "Catching" in Turkish

I'm catching on.

Anlıyorum.

You're catching on.

Sen anlıyorsun.

We're just catching up.

Biz sadece yetişiyoruz.

Which train are you catching?

Hangi trene biniyorsun?

He is slowly catching up.

O yavaşça yetişiyor.

I'm just catching my breath.

Ben sadece dinleniyorum.

Thanks for catching the error.

Hata yakalama için teşekkürler.

We began catching fish immediately.

Hemen balık tutmaya başladık.

Catching the chicken was difficult.

Tavuk yakalamak zordu.

- I hope you are not catching a cold.
- I hope you aren't catching a cold.
- I hope you're not catching a cold.
- I hope that you aren't catching a cold.

Umarım üşütmüyorsundur.

I'm catching the 11:00 train.

11:00 trenini yakalayacağım.

I'm catching a cold, I believe.

Ben grip olduğuma inanıyorum.

Tom is catching up on paperwork.

Tom evrak işlerini tamamlıyor.

Catching cancer early increases survival odds.

Kanseri erken yakalamak hayatta kalma oranını arttırır.

I'm not catching pigeons for them.

Onlar için güvercin yakalamıyorum.

They succeeded in catching the tiger alive.

Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.

Thank you for catching me a butterfly.

Bana bir kelebek yakaladığın için teşekkür ederim.

I was afraid of catching a cold.

- Ben soğuk algınlığına yakalanmaktan korktum.
- Üşütmekten korkuyordum.

I feel as if I'm catching cold.

Kendimi soğuk algınlığına yakalanıyormuş gibi hissediyorum.

Tom is very good at catching bugs.

Tom böcek yakalamada çok iyidir.

Tom was afraid of catching a cold.

Tom soğuk algınlığına yakalamaktan korkuyordu.

Tom is afraid of catching a cold.

Tom soğuk algınlığına yakalanmaktan korkuyor.

Aren't you afraid of catching a virus?

Bir virüs kapmaktan korkmuyor musunuz?

This TV show is catching on now.

Bu televizyon şovu şimdi tutuluyor.

We set out traps for catching cockroaches.

Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.

We've got some catching up to do.

Bazı şeyler yapmak zorundayız.

Tom has some catching up to do.

Tom'un yapması gereken bazı şeyler var.

The past is catching up on us.

Geçmiş bize yetişiyor.

Shut the window to prevent catching a cold.

Soğuk algınlığını önlemek için pencereyi kapat.

Am I catching you at a bad time?

Seni kötü bir zamanda mı yakalıyorum?

And the rest of the world is catching up.

dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.

The traffic accident prevented me from catching the train.

Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.

Take lots of vitamin C to avoid catching cold.

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.

Catching bugs can be a fun activity for children.

Böcekleri yakalamak çocuklar için eğlenceli bir etkinlik olabilir.

Tom will be catching the next flight back to Boston.

Tom Boston'a bir sonraki uçuşu tekrar yakalıyor olacak.

Rises in temperature create the ideal conditions for catching colds.

Sıcaklık artışları soğuk algınlığına yakalanmak için ideal koşulları yaratır.

I'm doing everything I can to avoid catching a cold.

Soğuk algınlığına yakalanmaktan kaçınmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum.

It's just I know from experience, catching sheep isn't always easy.

Deneyimlerime dayanarak koyun yakalamanın kolay olmadığını biliyorum.

Tom is back at the house, catching up on his sleep.

Tom yine evde, uykusunu tamamlıyor.

Tom is slowly catching up with the rest of the class.

Tom yavaşça sınıfın geri kalanına yetişiyor.

Often catching enemy commanders off-guard with rapid movement and deployment of his

O sık sık hızlı hamleler yaparak ve ordusunu cephe boyunca dizerek düşman tarafının komutanlarını savunmasız halde yakalıyordu.

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

- I'm catching on.
- I understand.
- I get it.
- I see.
- I do understand.

Anlıyorum.

- Have I caught you at a bad time?
- Am I catching you at a bad time?

Seni kötü bir zamanda mı yakaladım?

I missed a lot of work through illness, so I've a lot of catching up to do.

Hastalık nedeniyle çalışmalarımda çok geri kaldım, yetişmek için çok çalışmam gerekiyor.

Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.

And I saw her catch three fish like this. I'd never seen her catching a fish during the day.

Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.

- I'm catching on.
- I understand.
- I get the point.
- I get it.
- I see.
- I do understand.
- I get the picture.

Anlıyorum.