Translation of "Cab" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Cab" in a sentence and their turkish translations:

Call a cab!

Bir taksi çağırın!

Call a cab.

- Bir taksi çağır.
- Bir taksiyi ara.

The cab arrived late.

Taksi geç ulaştı.

Let's get a cab.

- Bir taksiye binelim.
- Taksiye binelim.

She took a cab.

O bir taksiye bindi.

Tom took a cab.

Tom bir taksi tuttu.

I'll get a cab.

Bir taksi alacağım.

Mary needs a cab.

Mary'nin bir taksiye ihtiyacı var.

We need a cab.

Bir taksiye ihtiyacımız var.

They need a cab.

Onların bir taksiye ihtiyacı var.

We took a cab.

Bir taksi tuttuk.

A cab is waiting.

Bir taksi bekliyor.

I called a cab.

Bir taksi çağırdım.

Tom drives a cab.

Tom bir taksi sürer.

Let's share a cab.

Bir taksiyi paylaşalım.

Tom hailed a cab.

Tom bir taksi çağırdı.

I took a cab.

Bir taksi tuttum.

I hailed a cab.

Bir taksi çağırdım.

I'm calling a cab.

Bir taksi çağırıyorum.

Tom called a cab.

Tom bir taksi çağırdı.

Tom tipped the cab driver.

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.

I'll call you a cab.

Sana bir taksi çağıracağım.

Do you want a cab?

Bir taksi istiyor musun?

The cab ride's on me.

Taksi yolculuğu benden.

I'll take a cab home.

Eve bir taksi ile gideceğim.

Tom got in the cab.

Tom taksiye bindi.

I'll get us a cab.

Bize bir taksi çağıracağım.

Tom called me a cab.

Tom bana bir taksi çağırdı.

There's a cab outside waiting.

Dışarıda bekleyen bir taksi var?

There's a cab waiting outside.

Dışarıda bekleyen bir taksi var.

Shall we take a cab?

Taksiyle gidelim mi?

Jim called me a cab.

Jim bana bir taksi çağırdı.

I got in the cab.

Taksiye bindim.

I got into the cab.

Taksiye bindim.

Could you call a cab?

Taksi çağırır mısın?

Leyla payed for the cab.

Leyla taksi için ödeme yaptı.

Tom left in a cab.

Tom taksiyle gitti.

Can I call you a cab?

Sana br taksi çağırayım mı?

Can someone call me a cab?

Biri bana bir taksi çağırabilir mi?

I'm going to take a cab.

Taksi ile gideceğim.

Why did you take a cab?

Neden taksi ile gittin?

Tom called a cab for me.

Tom benim için bir taksi çağırdı.

The cab driver wasn't seriously injured.

Taksi şoförü ağır yaralanmadı.

Tom helped Mary into the cab.

Tom, Mary'nin taksiye binmesine yardım etti.

Where can I find a cab?

- Nerede bir taksi bulabilirim?
- Nereden bir taksi bulabilirim?

I got out of the cab.

Ben taksiden çıktım.

Sami was waiting for a cab.

Sami taksi bekliyordu.

- Tom got in the cab.
- Tom got into the cab.
- Tom got in the taxi.

Tom taksiye bindi.

- He needs a cab.
- She needs a cab.
- He needs a taxi.
- She needs a taxi.

Onun bir taksiye ihtiyacı var.

I left my umbrella in the cab.

Şemsiyemi takside bıraktım.

Why can't we just take a cab?

Niye taksiye binmiyoruz?

I just want to find a cab.

Sadece bir taksi bulmak istiyorum.

I suggest we go home by cab.

Eve taksiyle gitmemizi öneriyorum.

I took a cab to the station.

İstasyona taksi ile gittim.

I went to the hotel by cab.

Ben otele taksi ile gittim.

Should we try to get a cab?

Bir taksiye binmeyi denememiz gerekir mi?

Why didn't you just take a cab?

- Neden sadece bir taksi tutmadın?
- Neden sadece bir taksiye binmedin?
- Niye bir taksi tutuvermedin?

Tom helped Mary out of the cab.

Tom Mary'ye taksiden çıkması için yardım etti.

She went to the museum by cab.

O, müzeye taksiyle gitti.

- You really should've let me call a cab.
- You really should have let me call a cab.

Gerçekten bir taksi çağırmama izin vermeliydin.

I called a cab, because it was raining.

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

He wanted the cab driver to turn left.

O, taksi şoförünün sola dönmesini istedi.

I took a cab from the bus terminal.

Ben otobüs terminalinde bir taksiye bindim.

- The taxi arrived late.
- The cab arrived late.

Taksi geç geldi.

- She needs a cab.
- She needs a taxi.

Onun bir taksiye ihtiyacı var.

- He needs a cab.
- He needs a taxi.

Onun bir taksiye ihtiyacı var.

- I need a cab.
- I need a taxi.

Bir taksiye ihtiyacım var.

I need someone to call me a cab.

Bana bir taksi çağıracak birine ihtiyacım var.

I'll see if I can find a cab.

Bir taksi bulabilip bulamayacağımı göreceğim.

- Tom needs a cab.
- Tom needs a taxi.

Tom'un bir taksiye ihtiyacı var.

Before this, I worked as a cab driver.

Bundan önce, ben bir taksi şoförü olarak çalıştım.

She jumped in a cab and went home.

O, taksiye atladı ve eve gitti.

Tom and Mary will probably come by cab.

Tom ve Mary galiba taksiyle gelecekler.

A cab crashed into a train this Wednesday.

Bu çarşamba bir taksi ve bir tren çarpıştı.

A taxi is the same as a cab.

Bir "taxi" bir "cab" ile aynıdır.

- I called a cab.
- I called a taxi.

Ben bir taksi çağırdım.

- I'm a taxi driver.
- I'm a cab driver.

Ben bir taksi şoförüyüm.

- Call me a cab.
- Call me a taxi.

Bana bir taksi çağır.

I was just going to call a cab.

Sadece bir taksi çağıracaktım.

Would you like me to get you a cab?

Size bir taksi çağırmamı ister misiniz?

Did you work as a cab driver in Germany?

Almanya'da taksi şoförü olarak mı çalıştın?

Can you loan me thirty dollars for a cab?

Bir taksi için bana otuz dolar borç verebilir misin?

I don't want to walk. Let's take a cab.

Ben yürümek istemiyorum. Bir taksiyle gidelim.

Would you like me to call you a cab?

Size bir taksi çağırmamı ister misiniz?

Tom had no money to pay for a cab.

Tom'un taksiye ödeyecek parası yoktu.

- He called me a cab.
- He called me a taxi.
- He called a taxi for me.
- He called a cab for me.

- O, bana bir taksi çağırdı.
- O bana bir taksi çağırdı.
- O benim için bir taksi çağırdı.

- Tom called a taxi for me.
- Tom called a cab for me.
- Tom called me a cab.
- Tom called me a taxi.

Tom benim için bir taksi çağırdı.

- He is a taxi driver.
- He is a cab driver.

O bir taksi şoförü.

Tom paid the driver and got out of the cab.

Tom sürücüye ödeme yaptı ve taksiden indi.

When we came to the crossroads our cab slowed down.

Kavşağa vardığımızda, taksimiz yavaşladı.

I caught a cab from the station to the hotel.

İstasyondan otele bir taksi tuttum

- I got in the taxi.
- I got into the cab.

Ben taksiye bindim.