Examples of using "Buttons" in a sentence and their turkish translations:
Bu ceketin düğmeleri var.
- Üç tuş var.
- Üç düğme var.
Bam telime basma.
Lütfen bu düğmeleri dik.
Cekette düğmeler var.
Tom tuşlardan birine bastı.
Tom butonlardan birine bastı.
Bu bluz arkadan düğmelenir.
Düğmelerinizden biri düştü.
Lütfen bu tuşlardan herhangi birine basmayın.
Tom Mary'yi nasıl avucunun içine alacağını bilir.
Sen bu düğmeleri benim için dikebilir misin?
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
Düğmelerden biri paltomdan koptu.
İtmeli düğmeler, çocuk kıyafetleri için pratik bir bağlayıcıdır.
Tom uzaktan kumandadaki butonlardan birine bastı.
Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
Yağmurluğumdaki düğmelerden biri yırtıldı.
Düğmeleri bu cekete dikemiyorum. Daha güçlü bir iğneye ihtiyacım var.
Bu gömlek onunla aynı değil. Düğmeler farklı.
Mary saçını açtı ve bluzünün düğmelerinden birini açtı.
Düğmeler ekrana bastığınızda ortaya çıkar ve 3 saniye sonra tekrar kaybolur.