Examples of using "Push" in a sentence and their turkish translations:
İtin, itin, itin, itin, itin, itin, itin, itin, itin.
İt!
İtmelisiniz; itin, itin, itin.
- Beni itme.
- Beni zorlama.
İtme.
Onu ittir.
Bu düğmeye basmayın.
Onu itme.
Butona bas.
O düğmeye bas.
- O tuşa basma!
- O düğmeye basma.
Şansınızı zorlamayın.
...kendinizi ileriye itin.
şimdi hafızalarınızı zorlayın
Kapıyı iterek açın.
Lütfen zile bas.
Butona basın, lütfen.
Onu itmeyelim.
Tom seni itti mi?
Kapıyı dikkatle it.
İtmeyin. Boğuluyorum.
Beni itip kalkma.
Tom'un arka çıkan birine ihtiyacı var.
Bam telime basma.
Onu ittin mi?
Buradaki butona bas.
Birbirimizi itiyoruz.
Butona bastın mı?
Bizi böyle itip kakamazlar.
Onları nereye ittin?
Beni zorlama, çocuk!
- Yanlış düğmeye basma.
- Yanlış düğmeye basmayın.
Onlar güneyi zorlamaya devam etti.
Bu, fiyatları daha yükseğe itebilir.
Düğmeye basayım.
- Düğmeye basabilir miyim?
- Butona basabilir miyim?
Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak
Çekme. İttirerek aç.
Biz arabayı ittik.
İlerleyelim.
Kapıyı itebilir misin?
Senin bir desteğe ihtiyacın olacak.
Tom Mary'yi kapı dışarı etti.
Tom, Mary'yi yavaşça itti.
Düğmeye bas.
Tom sınırları zorlamayı sever.
Tom arabayı itmemize yardımcı oldu.
- Düğmeye basmak üzereyim.
- Butona basmak üzereyim.
Beni itmek zorunda değilsin.
Tom'un sana kabadayılık etmesine izin verme.
Ne yaparsan yap, bu butona basma.
Sadece tek bir düğmeye basılarak.
- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.
O, her sabah yirmi şınav çeker.
Şansımı zorlamak istemedim.
Tom kapıyı iterek açmaya çalıştı.
Ne yaparsan yap, o butona basma.
Asansörü çağırmak için tuşa bas.
Ne yaparsan yap, bu butona dokunma.
Bu buton'a basarsam ne olur?
Tom hangi butona basacağını bilmiyordu.
Tom'un arka çıkan bir kimseye ihtiyacı olacak.
- Yangın olması halinde bu butona bas!
- Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
Lütfen bu tuşlardan herhangi birine basmayın.
Yeni bir şey yapmak için
O, kapıyı hafifçe itti.
Yangın durumunda, butona basın.
Tom hangi butona basacağını bilmiyor.
Tom Mary'yi nasıl avucunun içine alacağını bilir.
Onların bizim gözümüzü korkutmalarına izin veremeyiz.
Kaç tane şınav yapabiliyorsun?
Hayır, bir hanımefendi gibi kalçalarınızla itin.
bu mahalleyi hem kimlik hem de nüfus anlamında
Acil bir durumda, bu düğmeye basın.
Eğer itersen, kapı açılır.
Artık beni itmene izin veremem.
Kendini çok zorlamak istemiyorsun.
Tom Mary'yi suya itmeye çalıştı.
O beni suya itmeye çalıştı.
O, üç dakikada 100 şınav çekti.
Bu butona basın ve kapı açılacaktır.
Tom her sabah 50 adet şınav çeker.
Bu şirketlerin bizim gözümüzü korkutmalarına izin veremeyiz.
Genellikle kaç tane şınav çekersin?
Kırmızı düğmeye bas.
Ancak, eğer bu bölgeyi aşabilirseniz
Kariyer yapmak için, dirseklerinizle itmeyin.
Bir saat sonra Moğolların itişi yavaşladı.
Öğrenciler arabayı itmek için yardım etmemizi istedi.
İşi hızlandır ve bu hafta sonuna onu bitir.
Açmak için o kapıyı itmek zorundasın.
Butona basarsan, kapı açılır.
Sadece Tom'u çok şiddetli itmemek için dikkatli ol.